ÖZDEMİR ASAF KİTAPLARINDAN
ŞİİRLER:
benden sonra mutluluk
çiçekleri yemeyin
bir kapi önünde
yuvarlağın köşeleri
ANA SAYFAYA GERİ DÖN
benden
sonra mutluluk
KELEBEK
Son isteğin nedir ?
Sorusu ,
Çok , çok kolaydır
İlk isteğin nedir ?
Sorusundan.
Çünkü ,
O soruyu
Kimse kimseye soramadı ,
Korkusundan .
HER
YENİ YAŞ İÇİNDİR
Beni bundan böyle
Beklese - beklese
Hüzün bekler ,
Çağırsa - çağırsa
Hüzün.
Neden mi ?
Neden olacak ..
O kadar gezilip görüldü ki
..
Hep ben bir şeyden ,
Bir yer 'den
Bir kimse 'den uzaktaydım
Ve kendimden .
Ölüm beklemez beni ..
Çünkü ben gene de
Bir şeye ,
Bir yer 'e
Ya da bir kimseye giderken
de
Kendimden uzak olacağım .
İşte
Bunun adı hüzündür .
HORGÖRÜ
Senden korktuklarından
Yaptılar yeni bir çan ..
Her çaldığında
Bir ürkü perdesi açan .
Oysa
Yapılan
En yeni çan ;
En eskisinin sesiyle çağıran
.
Ben bir çan tanıdım
Beni hep çağıran ..
Adı git çanıydı ,
Hep bir yol açan .
Gide – gide
Geldim hep kendime .
Bendim hep ben , kendimi
Kovalayan ve kaçan .
ŞAİR
İnce ‘den
Birçok sözünü düşündü
Sizin için .
Ama önceden
Olmayan bir oyunu
Oynadı nice ‘den .
Yeni bir biçim
Yeni bir kuram ,
Yeni bir konum adına .
Bir konu
Bir kent oldu
Bin yorum adına
Boyutlarınız küçülmesin diye
Evren buluşlarına karşı
İnsan buluşlarıydı .
Politika kızıştıkça
Sevi ‘den bilim ,
Duruşlarıydı .
Olaylar kalabalıktı ;
Bir kişiydi , büyük ses :
Kalbinin vuruşlarıydı .
KÜÇÜK
EV
Hangi eve
Başımızı soktuysak ..
Yer yerinden oynadı
Aşkımızdan .
Büyük aşklar
Eve sığmaz diye
Bir şairin sözü vardır da
,
Ondan .
PERDE
BAŞKALARIDIR
Bir yerde önce
Düşünürken biz
Yaşarken sen – ben
Sevdiğini sanarken
Biz
Başkaları bizi görmesin deye
Sonsuz bir perde
Düşünürdük
Kimse bizi görmesin deye
Sonra
Düşünmez olduk
Onca , bunca
Perdeyi ve başkalarını
Niçin
Korktuğumca ..
Alışmak hazin .
Nerde ben şimdi
Nerde sen
Bir yerde ben bir yerde sen
Bir yere bir düşünceden giden
Kolay mı oldu
Gitmek bir yerden bir yere
Olmayan bir perdeden
BURUŞUK
Hep yenilenir allıklar ,
Sanılar doğurgandır ..
Sonra :
Renklerin altındaki buruşuk
Saç , güzel bir buluş ,
Gözleri oyalasın diyedir ..
Neden :
Kıvrımları tel - tel buruşuk
?
Ah , o öpülesi ellerin ;
An ’ları var saldırgan , kaçamak
..
Şimdi :
Ölesiye buruşuk
Sevip de saklar mısın ?
Ben ütülü bir kuşağım ..
Artık :
Sen sarındıkça buruşuk
Durgun suyun yüzüsün ,
Ben içinde bir balık ..
Niçin :
Uyanınca sen buruşuk ?
Yuvarlaklar üstünesin ,
Çeliğin de mayası var ..
Ama :
Yoğurdukça buruşuk .
Hiç düşündün mü taş ,
Anılarda kırıldıkça yapışır
?
Çünkü :
Hep yeniden buruşuk .
KARMAŞIK
DOĞRU
Beni güldürmeyen
Acıklı değil
Gülünçtür
Ağlayışların çok çoğu
Düşündürücü değil
Gülünçtür
Acıklı
Düşündürür güldürür
Güldürür düşündürür
Solmuş bir gül , örneğin
Sabahları bir düğün
Akşamları ölümdür
Karmaşık ellerimdeki çiçek
Sabahki akşamki o gerçek
Gülümdür
Bulgularım yere düşünce
Sözcüklerim üşüyünce
Ölüyümdür
HEYKEL
YAZISI
Zaman ya ezer geçer
Ya dondurur
Zamana bırakılmış anlamlı
biçimler
Önceleri toz -toprak
Sonunda heykel olur
Heykel , alanların malıdır
Her aynından , her yönünden
Paslansa da
Taşlansa da okunur
Anlamsız biçimlerden heykel
olmaz
Yorumsuz heykel olmaz
Olursu heykel olmaz
Gelecek kuşaklara dokunur
ŞEYTAN
ÜZERİNE ....
Ey
Uyma bana
Dedim
Çoklarının
İnanıp kandığı
Şeytana .
Dedim ki ona
Korkaksın , korkma
Kör inançların ardına saklanma
Bana gel
Ama sakın bana uyma
Ben apaçık var ‘ım
Biliyorum şaşıyorsun
Biliyorum şaşıyorsun
Ve benim alnım açık
Sen yoksun , şaşıyorum
Ve yaşıyorsun .
SEVİ
ANITI
Silinir sokaklardan her geçen
bin adım
Adımlardan , biri ,bir adım
kazılıverir
Binlerce davranışın kargaşasında
bir sus
Gürültücü bir başkaldırışla
yazılıveriri
Sevginin adına aranan sevgililer
Gürültüler arasında bir bir
, kaçamak belirlenir
Hep kabadır kalabalıklar meydanlarda
sokaklarda
Adı kalır , karınca eziliverir
BİRAZ
SONRA
Biraz sonra
Sonra
Olacaktır
DAHA
Ben kendime
Yalanlar söyledim
Sonra ben o kendimden
Onları dinledim
Dinledim
Dinledim
VARDI
Hiç kimsenin anlamadığı
Anadolu ,
Rumeli kavağında
O vardı .
Yağmur yağardı
Yağmazdı
O vardı .
Ben oralarda yoktum
O vardı .
BİR
DE
Ben hiçbir akşam yatmadım
ya
Bir akşam yatacağım
Sabaha NaAaa kalkacağım
O zaman bakacağım
Ulan bu niye kalkmadı diye
Kalkıp onu arayacağım
BİR
PERDE
Hepimiz ikinci perde ‘deyiz
İkinci perde bitmez
Birinci perdede umutlar vardı
Yetmez
Üçüncü perdeye
Kim- kalır / kim- kalmaz
Belli olmaz
SINIRLAR
Bir yazar
İki okunur ‘lar .
Sınırlarda
Her şey
Her zaman
Bir
İhtimale
Karşı ‘dırlar .
KEDİ
İDİ ADI
Bu adı
Ona kimse vermedi
Çağırdılar , sağırdı , duymadı
Kedinin mırmırları
Onun
Hem düşünmesi ,
Hem de duyma ‘sıdır
Bunu
Benim yazmam
Da
Benim mırmır ‘larımdır .
Duyan bunu yazmaz
Uyan
Bunu yazan bir kedidir .
SEN
– SİN
Duygulu bir anda büyüttüğüm
..
-- Şaşırdığım --
Şiirlerden , eskimez güzelliklerden
,
Suskun tükenmez gülümsemelerden
-- Kaçırdığım –
Katmer- katmer ördüğüm
Bir sevi taşıdım sana
Solmaz renkleriyle bir çiçek
.
--Kurumuş –
Saçların rüzgarla dağıldığında
Göğsüne gölgesi düşecek
-- Olmuş –
Gözlerin buğulanıp daldığında
Seni hep ikiye bölecek .
Biri uyurken biri uyanık ,
--Sana –
Benim suskularıma dalacak
..
Kendini arayacaksın bahçemde
--Bana –
Birbirine bakan iki heykelce
,
İkimiz karşı karşıya olacak
.
Karşımdakinin karşısında sen
,
--İyi + kötü –
İkisi de sen , ikisi de sensin
..
Bir sevide ikiye bölünensin
,
--Acı + ölü –
Sen hangisini istersen
Hep biri sensin , öbürü onun
olacak .
ARTIK
Onun gelmeyeceğini biliyorum
Onun geleceğine bekleyorum
Ah ben çok unuttum
Unuttuklarımı ah ben
Çok unuttuklarımdan
Anımsadım da birden
Sen de demez misin
Sevdim de oldu
Ya o da dese sana kimsin
Bir şey söylemekle olmadı
Başka bir şey susmakla oldu
CAK
İki oyun oynanacak
Biri uyurken biri uyanacak
İki oyun oynanacak
Bir çalışırken biri yorulacak
İki oyun oynanacak
Biri giyinirken biri soyunacak
İki oyun oynanacak
Biri silinirken biri yazılacak
İki oyun oynanacak
Biri konuşurken biri susacak
İki oyun oynanacak
Biri kurtulurken biri asılacak
İki oyun oynanacak
Biri dinlenirken biri okunacak
İki oyun oynanacak
Biri satılırken biri alınacak
İki oyun oynanacak
Biri kaçarken biri tutulacak
İki oyun oynanacak
İkisine de sorulacak
Biri unutulacak
Biri tekrarlanacak
EPİGRAM
Aşk , varlığında , yokluğunda
belli olur
Egemenlik , varlığında , yokluğunda
belli olur
Bir özgürlük var , sularca
, havalarca olağan
Varlığında değil , yokluğunda
belli olur .
EPİGRAM
İki yol gider aşka biri dur
biri değil
Biri anı yoludur diğeri değil
.
BELKİ
Denizlerden geçerim , dosttan
geçmem
Değil onun iyiliğinden , fenalığından
geçmem
Onun yolundan değil , kendi
yolumdan geçerim
Dost yok biliyorum ama , aramaktan
geçmem
Star
Sitem
BİRAZ
DAHA ÇABA , HİÇ YAKIN BEYNİ GÖMECEĞİZ YARIN
Güzel giysilerim var benim
aylar rengidir , kanlar rengidir
Çekemeyenlerin gözünde bile
, deseler demeseler güzeldir
Ben sakladıkça giyinirim ,
gösterir , süslenir giyinirim
Gözlerime gelince , ne zaman
gözlerim dense aklıma dudaklarım gelir
Dostlarım oldu mu olmadı mı
, dostta kafa yormazdım
O zamanlar ne kadar bilmezsem
o kadar sormazdım
Saklamasını , saklamasını
o kadar da susmasını korkudan soran ben
Ben olsam bile bundan sonra
bence artık bana dost olmazdım
Önceleri utanmazdım , bilisizdim
, anlamazdım nedir utanmak
Hem parasızdım , bildiğim
bir şey vardı kıskanmak
Sonra o kıskanmalarım beni
hırçınlığa , hırsa sürüdü
Soframızda eşit bulunurdu
ekmekle memeler ,but , bacak
Benim şansım varmış kenarda
doğmuşum , olacak
Öbür yanda bir yığın keseyi
beslerken seksomanyak
Onlar bizden yana dönmüşler
, biz onlardan yana
Buluşunca kafaya karşı , kim
çıkar karşısında duracak
Kentin bir yerinde buluştuk
, karşı karşıya geldik
Biz de az yitik ölü vermedik
Acıdılar , acımalar geçer
, savaş bizden yana döndü
Onlar bize yürü dedikçe biz
onlara yürü dedik
Ağlasaydım gözüm bozulurdu
ağlamadım
Söyleseydim büyürdüm , büyük
olurdum , anlatmadım
Dudaklarıma bakan bunca alık
varken karşımda
Ben kendimi ucuza satmadım
, boşuna ağlatmadım
Şimdi kocaman mutsuzlukların
üstünde yükselen
Bir yerde buluştuk , kasalar
, paralar , boyalar ve ben
Kime nasıl anlatabilirim artık
kimden neler öğrenebilirim
Topu topu iki yön kaldı zaten
, onlar ve ben .
EPİGRAM
YA DA BENDEN SONRA MUTLULUK
Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yaşayacağım
Yalnız bir şey biriktirdim
Bir bakış , bir görüş , bir
duyu , bir düşünce
Belki aç kalacağım
Suçlanacağım ölünce
Biraz yazdım , artık hep yazacağım
Hüzünden baş alamadım
Görünce
EPİGRAM
Nerede iki sevişen varsa
Ben orada onların bekçisiyim
Nerede iki dargın varsa
Ben orada onların barışçısıyım
EPİGRAM
Buralardan oralara gidilir
Oralardan buralara gidilmez
Akılla duygu arasında bu iş
Biri çözer , öbürü bilmez
Oralardan buralara gelinir
Buralardan oralara gelinmez
Her şey tamam bir şey eksik
O kafayla bilinir , bu kafayla
bilinmez
EPİGRAM
Yetersiz iyi niyet
Kötüsüne yol açar
EPİGRAM
Dinciler
İnsan anlamasını
Bilmeli dediler
Akılcılar
Bilmesini anlamalı
İnsan derler
EPİGRAM
Mit
İzi kalmaz
İziydi kalan
MASAL
DEĞİL
Bastığın yere bakma demiş
sanki bir kötü
Baktığın yere basma demiş
bir başka kötü
Bilmemek anlamamak olağan bir
iş olmuş
Gelmiş ortaya kapkaranlık
bir örtü
Bundan öte yıllarda bir kuşak
olagelmiş
Işıktan görünmemiş ne kötü
ne de örtü
Işıklar azalırken gözükmüş
kuyulardan
Bir sürü , başlarında ve ellerinde
örtü
Bastığın yere bakma , baktığın
yere basma
Yama yama dikilmiş o parçalanan
örtü
Gelmiş “minarelerle kuyular
bir “ düzeye
Şimdi duyduğun sesler işte
bundan ötürü .
SEÇİM
Çok bilen çok yanılır
Az bilen daha çok
Hiç bilmeyen
Yanıldığını bile bilmeyecek
Bu kadar mutlu kişiyi
Kim seçmeyecek ?
EPİGRAM
Yıkayıcı değilim
Ben seni yıkayamam .
İşte hamam
İşte kurna , işte tas
Başkası olsa bunu bile anlatmaz
İşte musluk , işte su
Yıkan eşşoğlusu .
DÜDÜKLÜ
TENCERE
Neylersin ki bir kere olan
oldu
Konuyu ne anlayan ne soran
oldu
Bir öksürük aksırık ilaç beklerken
Bakmasını bilmeden bey bakan
oldu
TAŞLAMA
Kürsüye çıkmana gerek yoktu
Ne olduysa senin yüzünden
oldu
Berbad ettin oturumun sonunu
Ne bir şey diyen vardı sana
Ne de bir soru soran oldu
Başkan diyeceklerdi partinin
içinde
Bakan olmayacakken başbakan
oldu .
DAAVAA
Ya çok sevdiğimden ,
Ya da sen inandıramayınca
Bir dava açtım .
Yargılama aşk katında sürdü
Ve savunma hakkını
Sonsuza sınırladım .
Duruşmada yalnız gözlerdir
tanık ,
Eller , kollar bağlanmamıştır
..
Yolunda karar aldım .
Sevide de ,kinde de
-- Bir üstü olmadığından –
temyiz yolunu kapadım .
Taraflardan sen , özgür ceza
‘ya ..
Ben , ağır – ceza ‘ya çarptırılmıştır
..
Cezayı onayladım .
Bu davalısız , davacısız yargılamada
Seni bensizliğe , beni sensizliğe
bırakma kararı alınmıştır ,
Duruşma kapanmıştır .
Ne kağıt yırttım ,
Ne kalem kırdım ..
Aldım kalemi elime ,
Bu dava dosyasını yazdım .
TAŞLAMA
Yıkıntıya önce yürek
Sonra kürek
Akıntıya önce kürek
Sonra yürek gerek
Ama
İki yürek burda bir
Kaç kürek varsa var
Ama ya var ya da yok yürek
BAŞKA
- KENDİLERİMİZ İLE KENDİ - BAŞKALARIMIZ
VE
KENDİ - BAŞKALARIMIZ İLE BAŞKA - KENDİLEİRMİZ ARASINDAN
Adam bilmek fiilini arayacak
,
Ama bulamayacak .
Adam geleni geçeni kendi sanacak
.
Bu ne kadar çok kendim deyecek
.
Hep başkalarını görecek .
Hani ben , nerede ben deyecek
.
Anlamak isteyecek ---bir istemeseydi
–
Anlamakla bunu istemek yan
yana gelecek
Bir çağ bitecek , biri başlayacak
.
Neden -, niçin -, nasıl ‘a
yönelecek – ya yönelmeseydi –
Anlamak fiili – ister istemez
– birden adama verilecek .
Adamın durumu belirecek ,
hızı gelişecek .
Ayarı insanca bozulacak .
Neleri anlamalı , neleri değil
, ayıramayacak .
Başka – kendilerini görünce
şaşıracak .
Kendi – başkalarını onlarla
karıştıracak .
Önünden boyuna başkaları geçecek
.
Önünden boyuna kendisi geçecek
,
Bu ne kadar çok ben deyecek
.
Aralarında bir yabancı arayacak
.
Kendinde bir yabancı arayacak
.
Bu ne kadar çok yan yana ben
deyecek .
Ben kendime nereden gireyim
deyecek .
Ben kendimden nasıl çıktım
deyecek ,
Ne zaman deyecek , niçin deyecek
.
--- Deyecek de ne olacak –
Olan olacak olduğunca , olacağınca
.
İş işten geçecek .
Adama bir yardımcı fiil birden
düşecek .
Adam onu ilkin bir şey sanacak
.
Onunla düşünmeye alışacak
.
Düşünceleri onunla kör – topal
gidecek .
Adam bundan şımaracak .
Dur şununla bir iş göreyim
deyecek ,
Eline cebi değecek .
Adam ile tabancası birleşecek
.
O anda bütün öbür fiiller
ondan geri alınacak .
Adam ateş edecek .
Bütün fiiller ona geri verilecek
..
Adam birini vuracak ..
Adam kendini vuracak ..
Adam beni vuracak . Bilecek
..
Ler , siniz .
Perde burada inecek .
Perdenin önündekiler donup
kalacak ..
Lar , siniz .
Perdenin arkasındakiler bekleyecek
..
Ler , siniz .
Bir ölü yerde uzanık yatacak
.
Vuranı görenler vurulanı görmek
isteyecek .
Tıklım tıklım insanlar eğilecek
.
Kim baktıysa görecek .
Yerde kendisini görecek .
Hepsi başkayı umduğunda şaşıracak
.
Dışlarına binlerce A çıkacak
.
A ‘lar çelik teller gibi dolaşacak
.
İçlerine birer nefes Hi dolacak
Yerde yatanda herkes kendini
tanıyacak .
Bir perde aralanacak .
Vuran ortaya çıkacak .
Ortaya çıkanda herkes kendini
tanıyacak .
Herkes kendini tanıyınca iş
bitmeyecek ,
Başlayacak .
( 20 Şubat 1955 Pazar – 21
Şubat Pazartesi , saat 3.20)
ÇOCUKÇADA
BEN VARIM
Ben böyle yazdım sanma
Ben böyle düşündüm
Başından beri
Sözcükler koşuyordu
Düşümlerimin ardından
Çocuklar , çocuklar gibi
Bayram yerlerinde
Çocuklar oynuyordu
Düşlerimin içindeki
Bayram yerlerinde
Ben onlara
Hiçbir zaman
Kapalı perdeleri göstermedim
Hiçbirini salıncağa bindirmedim
Sallamadım
Atlı karıncalarda döndürmedim
Onlar gelişi gidiş sandırırlar
Vuruşan otoları seviyorlardı
onlar
Çünkü hem gidiyorlardı
Giderken güldürüyorlardı
Kafa kafaya vuruyorlardı
Gülüyorlardı
Bizi kandırdıkları gibi kandırırlar
Onlar
Yarın oynayacakları oyunu
Oyunun başını sonunu
Bizlerden iyi biliyorlardı
.
AĞLAMAK
Ağlamak
Unutmak kadar kolaydır inan
Sevin ağlayabiliyorsan
Sevin ağlayorsan
Gül ağlayabiliyorum diye
Gül ağlayorum ağlayorum diye
Sana bir şey yapamam
Ağlayamıyorsan
KIZDIM
DA YAZDIM
Unutmayın
Ki
Yaşam
Öldüresiye güzel değildir
.
ÖĞÜT
Ölenleri unutma
Ama
Yaşayan var ise
Onu sev
Sev ama
ÖLÜMÜN
SİSTEMATİKİ
O artık buraya gelmeyecek
,
Oraya gelmeyecek ,
Desem duymayacak ,
Duysam bilmeyecek ,
Ağlasam görmeyecek ,
Beklesem olmayacak .
Demek ölmek ,
Ad - ad , adım – adım gelen
,
Birden giden ,
Kalandan alan ,
Alanda kalan .
TAŞINMAK
Taşınmak kadar
Hüzünlü bir kırık yoktur
Bir kopma bir yaralanma
Gizlenmiş bir hıçkırık yoktur
Şarkıları vardır ya büyük olayların
Taşınmanın da bir şarkısı
olmalı dedik
Şimdi onu okuyalım
Şarkısını taşınanların
Çocuklar dikkat edin
Bir şey unutulmasın
Mangalın kapağı
Tuz kutusu
Teyzemin başörtüsü
Ihlamur torbası
Sürahinin örtüsü
Kırılmasın dikkat edin
Safran kavanozu
Çocuklar dikkat edin
( Şangır şungur )
Ah kırılmasın
Kırılmasındı
Anneannemin lambası
( Kamyon sesi gelir )
Her şey tamam mı
Her şey tamam
Anne her şey tamam
Tastamam
Ama babamın
Şu pencerede kalan
Bakışlarını
Alamadım bir türlü
Çakılmış köşesine
Alınmıyor alınmıyor
Babamın bakışları
Kırılmıyor da
Yerlere de düşmüyor
Orada
Duruyor hava gibi
Taşınmıyor anne
Babamın bakışları
Taşınmıyor
Desinler boşuboşuna
Güle güle
SAKLAMAK
ALDATMAK DEMEKTİR
Konuşuyorlardı yanımdan geçerken
Duymadım sözlerini
Yüzlerinde öyle bir esinti
vardı ki
Aldatmayacaklardı birbirlerini
*
Ölüm değil ,düşüncemde ölümleyin
Ölmeyen olmadı bugüne değin
Ölüm değil düşüncemdeki
Onu küçülten bir belki
Bil sen yaşamaktan korkuyorsun
Ya bir sonraki , ya bir önceki
*
Sussam – baksam , yüzünüzü
dinlesem
Ve izlesem sakladıklarınızı
Sözlerinizden bir bir ayıklasam
Ah , ben sana sende hep inan
/ mak istemiştim / aradım
bulmasız ,
Ölümsüzün , yalının ,yalansızın
İki elini
*
Konuştum köyün , kentin göründü
Karanlık bastı ansızın
Yollar tükendi kendi karanlığında
Asılı kaldı değişmeyen bir
şimdi
Kutsalın uzağında
*
Yalan ölümden daha çok yitirir
yaşamı
Saklamak düşürür ağır ağır
İnsanın düşeceği en alçak
ortamı
Sözden korkmak , korkup susmaktır
.
*
Senin düşüncendeki ölüm değil
Bil sen yaşamaktan korkuyorsun
Ölmeyen olmadı bugüne değin
*
Ölümün küçüktür
küçültmeye ...
YALNIZLIK
PAYLAŞILMAZ
Yalnızlık , yaşamda bir an
,
Hep yeniden başlayan ..
Dışından anlaşılmaz .
Ya da kocaman bir yalan ,
Kovdukça kovalayan ..
Paylaşılmaz .
Bir düşün ‘de beni sana ayıran
Yalnızlık
Paylaşılırsa yalnızlık olmaz
.
YALNIZ
‘IN DURUMLARI
Yalnızın gelmesi de yoktur
, gitmesi de ..
Onun kalması vardır hep .
*
Aşk şiirlerinin unutulmazları
Susmalardan taşan tür ‘üdür
Başkalarını da sarar
Olur kılar olmazları
Alır insanları sonsuzlara
götürür
Şairler şiirlerinde yaşamaz
Ulu yalnızlıklarında düşünür
.
YALNIZIN
DURUMLARI
Yalnız ,
Kendisini
Hiç yalnız bırakmaz ..
Hep yanıbaşındadır
Kendisinin
*
Yalnız ,
Kendisine hep yalan söyler
..
Doğru sansın diye ;
Aldatmak için kendisini .
Ama inanmaz
Doğruluğuna ,
O gene
Yalan sanır hep .
UÇURTMA
İnci idi
Uçurtmanın adı
İpi kopmuş
Bir
Uçurtma gibi
Bir
Çocuğu
Nokta .
*
Benim
Uçurtmam
Bir gün
Unuttu ipini
Kopardı gitti
Bilmediğim bir yere .
ALBUM
Elimde üç tekerlekli , kırmızı
bir bisiklet .
Bir nohut – oda Hacıbayram
‘da
Denizsiz bir ada ‘nın kıyılarında
Görünmez arkadaşlarım ..
Ne işim vardı bu rüya ‘da
.
Bir kere , bisiklet yeşil değildi
,
Başkentti , ada değildi ,
Karpuz iyi çıkmadı , beni yordu
.
Alemdağ ormanında kayboldum
;
Herkes beni arıyordu ..
Akşam oluyordu , korkuyordum
.
Ne işim vardı bu rüya ‘da
.
Alemdağ ormanı yandı , yok
oldu ;
Benim kayboluşum da öylece
kayboldu .
Bir resimde toplanıldı bilmeden
..
Birer birer dağınıldı bilmeden
..
Beni buldu arayanlar sonunda
..
Ama onlar silindiler resimden
Ne işim vardı bu rüya ‘da
.
Orda orman olsa da gene kaybolsam
diyorum ,
Ya da resmi yakıp ben onları
bulsam diyorum .
SAÇMALAMAYA
ÖVGÜ
Seni övüyorum ,
Öğretileri gülünç kıldığın
için
Ve eleştirdiğinden
Donacaklaşmaya yönelik inançları
.
Seni , en çok seni özlüyorum
Ve öykünüyorum ,
Öykülüyorum seni ..
Seni yoruyorum , yorumluyorum
Seni her gördüğümde ,
Her karşıma çıkışında sen
,
Her saklandığında , çocuksu...
Karşımda ..
Senin her karşına durduğumda
Ben
Senin yanında
Seni düşünüyorum
Seni
Ben
Hiç unutmuyorum.
PERDE
I
Perde başkalarıdır
Başkalarına açılır ,
Başkalarına kapanır ,
Yaşamda ve Oyun ‘da .
Bir konu hazırlanır
/ Her iki tarafında /
Bir konu yaşanır .
Bazısı ıslıklanır
Bazısı alkışlanır .
Bazen ıslıklanan tekrarlanır
,
Alkışlanan kaldırılır .
Bazen alkışlanan unutulur
,
Islıklanan anılır .
Bazısına çiçek atılır ,
Bazısına taş atılır .
Bazısı kapandıkça açılır ,
Bazısı açılmamak üzere kapanır
.
Perde başkalarıdır .
Her iki tarafında bir konu
.
Perde her iki tarafındadır
;
Ayırır ondan onu .
Perde açılıp kapandığı yerde
Bir sonu bir başa vurgular
.
Bir bilinse ! bilinmez ki
nerde ,
Bir başlangıç bir sonu noktalar
.
Açılıp kapandıkça
Unutturur oyun olduğunu yaşamın
Oyunun bir yaşam ,
Ya oynayıp yaşanan ,
Ya da yaşanıp oynandıkça .
II
Perde başkalarıdır .
Sevgilim ;
Beni uyandır
Uykusuz sezgilerimden ,
De ki ;
Ben o değilim ..
Ben hep yaşadım ,
Hiç oynamadım ..
Yokum ben , de ..
Ben orada hiç olmadım ..
Bağır , beni uyandır ,
Orada oynayan beni çağır ..
De ki ;
Sen hep oynadın ,
Hiç yaşamadın ..
Oyundu , bitti ;
Kapat perdelerini
Seyircin gitti .
III
Perde başkalarıdır .
En zor üçüncü perde ;
Ayırır ikisinden
Üçüncüyü .
Üçüncü aşk , savaş , ayrılık
, aldatı , ölümdür ,
Beslenir yaşamın güzellikleriyle
– çirkinlikleriyle
Uyarmak , vurmak için örülür
Dışındakileri içindekileriyle
.
Savaş , tutar oyunlarda
Onu yapamayanlarını avundurur
.
Aşk , korkunç biter , oyunlarda
,
Onda hiç yenen yoktur .
Mutluluk güldürüye girer oyunlarda
,
Çoğu kez mutsuz bir aktör
oynar .
Yaşamda aldanan , aldatandır
oyunda
Kral oynar , sarhoş oynar
, hırsız oynar , kör oynar .
Ardında birilerini , önünde
birilerine
Bağlayan bir çağrıdır , perde
..
Oyuncularını seyircilerine
Benzer çizgilerinde ayırır
. Perde .
YOLA
ÇIKMADAN ÖNCE KENDİMİZE BAKINDIK
İLKİN
YERİMİZDEN YERİMİZİ ARANDIK
I
Daha fazlası ora değildir
Orada dur , tam orada .
Bir başka beridir daha ötesi
İlkin yerinde dur , tam orada
,
Orada dur , dur ‘u bul .
Daha fazlası o değldir .
Dur ‘u bulunca durma artık
.
Kalırsın yoksa kendine kul
.
Kendinsiz kalırsın o içinde
.
Kendini tamamla , kendine
var ,
Var da , kal ‘ı bul .
Kımıldama , dışına çıkarsın
,
Dışına çıkarsın , anlayor
musun ?
Daha fazlası bu değildir ,
durul .
Aşmasını bil , kendini kendin
içinde .
Ötelere götürecek bul ‘u bul
.
II
Daha azı bu değildir .
Düşünmezsen gerilersin ,
Dışında kalırsan , anlayor
musun ?
Dur- düşün , orayı - onu -
bunu .
Anla bulduğunu , yaşa olduğunu
.
Durumlarda bil ‘ i bul .
Sonra , saf şimdi değildir
,
Öncedir birazı şimdinin .
Ama sana kalık sonranın tadı
tuzu .
Sendenliği olsun diye gidişinin
Şimdi önce gel ‘ i bul .
Bir daha azı bura değildir
İki sensiz bura olmaz .
Üç o ‘suz olmaz ora .
Dört gelen duranı bilmelidir
,
Beş giden kalanı
Yoksa , altı , olmaz ora ,
bura .
III
Gitmek hiç o kadar kolay değil
.
Gelmekten daha zor , anlayor
musun ?
Ora başka bir şeydir uzak
.
Önce yerinde duruyor musun
?
Yerinde olmana bak .
Olmak hiç o kadar kolay değil
Durmaktan çok zor , anlayor
musun ?
O ikinci bir şeydir , uzak
Sen birinci adımı atıyor musun
?
Bu ol ’dur , ötesi mak.
Senin işin ilkin dur ‘dur
Kendi içinde ol ‘u , gel ‘i
, bil ‘i bulmak ,
Anla gel ‘i , gid ‘i , anlarsın
.
Bunlar görmek kadar zordur
,
Bilip durmak , olup varmak
.
Senin işin dur ‘a kadar , dur
‘dan sonra .
Sana kadar senden , ora kadar
or ’dan sonra .
Yerinde bir kişi var , görüyor
musun ?
Bütün her şey yer ‘e kadar
, yer ‘den sonra .
İlkin durup biliyor , sonra
bilip duruyor musun ?
BİZİM
ŞARKILAR
Çamlıca bahçelerinde eski
günler hatırlanıyor
“Biz Heybelide her gece mehtaba
çıkardık “
Hüsnüne güvenen sevgilim benden
kaçıyor .
Halbuki “ Niceden bu tarz-ı
revişten geçti “ .
“ Ömrüm seni sevmekle nihayet
bulacaktır “
O kadar gülüp eğleniyorlar
ki !
“Yalnız seni sevdim , seni
yaşadım “
Nasıl bir sevgidir bu , bilmiyorlar
ki !
Şarkılarla çoğalıyor keder
:
“ Ölürsem yazıktır sana kanmadan
“
“ Dün yine günümüz geçti beraber
“
Fakat bu yalnız gece yalan
.
Her yerdeyim şimdi ben
Zamanın dört sene evvelinde
:
Eylül mehtabı Bostancı iskelesinde
Zamanın üç sene evvelinde
:
Yaz günleri . Çifte Havuz
bahçelerinde
Zamanın iki sene evvelinde
:
“ Bir ihtimal daha var ,
O da ölmek mi dersin “ şarkısı
dilimde .
Besteler dönüyor korkularımın
içinde :
“ Sevecekler diye gönlüm “
onu “ pek kıskanıyor “ .
“ Bugün de akşam oldu “ Çamlıca
bahçelerinde
Bizim şarkılar geceye uzanıyor
.
SHAKESPEARE
‘DEN SHAKESPEARE ‘E
Çok şey var
Olmakla olmamak arasında
Bence bütün ve her şey
Bölmekle çıkarmak arasında
Çokluk ikiye bölerler her şeyi
Toplamakla çarpmak arasında
Ben dörde bölerim her şeyi
Gitmekle kalmak arasında
Bir yokluk , yok olmak
Aldanmakla inanmak arasında
.
Bir varlık , var olmak
Unutulmakla unutmak arasında
.
Ben yok oldum kimi zaman
Yok olmamak içindim kimi zaman
Var oldum öyle anlar oldu ki
Var olmamak içindim kimi zaman
Her şey senin yüzünden
Deyip çıkmak vardı aradan
Ama ben bilirdim ki
Benim yüzümdendi de çoğu zaman
SONUÇ
Bütün sonuçlar hüzünlüdür
:
Sanki bir çözüm bulunmuş ,
İş bitirilmiş ,bir adım ,
atılmıştır ..
Bir son , görülmüştür ..
Yer , yarılmış ,
Bir dağ , aşılmıştır ..
Biri gelmiş , kalmış ,
Armağanlar , ödüller almış
,
Kazanmış ve gitmiştir ..
Kimi hemen unutulmuş :
Ölünmüştür .
Kimi zaman zaman anılmış :
Bir tür dönülmüştür .
Sevmeyorum sonuçları :
İçine yaşamlar gömülmüştür
,
Bir problem çözülmüştür ..
Bir yere varılmış ,
Oraya alışılmış ,
Orada kalınmıştır ..
Bir gülücükle darılınmış ,
Bir öpücükle barışılmıştır
..
Bir deftere yaprak yaprak
yazılmış ;
Dolmuştur .
Sanki biri asılmış
Bir yerde bir zamanlarda
Biri yakılmış ..
Ki çok yerde , zamanda
Asılmış , yakılmıştır .
Biri kurşuna dizilmiş ..
Ki çok kimse , çok yerde
Kurşuna dizilmiştir .
Romanlarda yazılmıştır
Ama neden tarihlerde
Asılanlarla , yakılanlar ,
Bir de
Kurşuna dizilenler de
Vurulanları vurmuş ,
Yer almış , kalmışlar belleklerde
,
Sonuçları itip ertelemiş ,
Yeni sonuçlar getirmiştir
.
İnsan bir araç değildir ,
Türlü sonuçlar için ..
İnsan
Bir sonuç ardında değil ,
Bir anlam ardındadır ,
Ve de hep kendince
Amaca bir aşama ‘dır .
İnsan bir sonuç değil bence
;
Sürekli bir yaşama ‘dır .
Kısaca :
Sonuç varsa o insan ‘dır .
BİR
MONOLOG
Çağırırım ,
Gelir .
Otur derim ,
Oturur .
Konuşun derim
Ne konuşayım der .
Kaldığınız yerden devam edin
derim .
Nerde kalmıştım der .
Orada derim.
Orası neresiydi der , durur
.
Örneğin Allende konusunda
derim.
( Ayyende okunur )
Bilirim , susması gerekirken
dinlemez .
Eline bir kalem –kağıt veririm
,
Yazın derim :
“Zırva tevil götürmez “
Yazar , ister – istemez .
Kapıyı açarım :
Şimdi gidin derim ,
Giderken uğurlarım ..
Okuyun , derim
Bilirim , okumaz .
Okuyup anlasaydı ,
Öyle konuşulmazdı ,
Bu da yazılmaz.
ÖYLESİNE
BİR MASAL Kİ
Benim bahçem yoksuldu ;
İki dala bir yaprak düşerdi
ağaçlarımdan .
Kuşlarım ödünç alırdı kanatlarını
İşlerinden yorgun dönen arkadaşlarından
.
Zeytin , peynir , reçel , bal
Konserleri verilirdi her gece
Sofradaki yapayalnız ekmeklerle
Ve yokluklar yarına bırakılırdı
böylece .
Soğuk sular akardı çeşmelerden
,
Doktorlar saklambaç oynardı
hastalarla .
Her akşamki sazlı - sözlü
eğlencelerden
Çocuklar hasta olurdu pastalarla
.
Aylı – yıldızlı – mehtaplı
gecelerdi tüm
Sokaklar , evler ışıl ışıl
parlardı .
Çözülmesi zor bilmecelerdi
, kördüğüm ;
Ve bakar bakmaz çözüm bulan
adamlar vardı .
Öyle okullarımız vardı ki orada
Öğretmenler Hoca ‘larının
öğrencisi değil ,
Ner ‘deyse kulu – kölesiydi
, kıran – kırana .
Derslere bile girilirdi arada
.
Nasıl anlatsam , bizim ora
‘lar
Öyle sıradan bir semt , bakımsız
bir mahalle değil ,
Sanki Cennet ‘ten bir köşe
Bağımsız bir masal ülkesiydi
.
Ah ! sizler görmediniz çocuklar
, çünkü
-- Dilerim görmeyiniz – o
günler geride kaldı .
Dinlemediniz böylesine bir
öykü .
Şairinize gülmeyiniz , bir
masaldı .
BARAJ
‘IN ÖYKÜSÜ
Ben bir baraj ‘ım dostum .
Bir omuzum dayanmışsa bir
dağa ,
Başka bir yamaca yaslanmıştır
Öbür omuzum .
Ama benim işim dağlarla değil .
Sırtım sulara dayalı ,
Işığa dönük duruyorsa göğsüm
..
Bir bildiğim var ,
İki gözüm .
Ama benim işim sularla değil .
Niçin çıktım karşısına suların
?
Niçin durdum karşısında dağların
?
Nereden geliyor ,nereye gidecek
?
Dayanacak mı gücüm ?
Ama benim işim sorularla değil .
İncecik bir dereydik , geçip
gidendik
Ye sen , ya ben .
Sonra bir göl oluverdik
Ya sen , ya ben .
Ama benim işim manzaralarla değil .
Taa ötede vardı ya ,
Hani bir kaynak ..
Şimdi gece – gündüz tam vardiya
Işık oldu , enerji oldu o
kaynak .
Ama benim işim kaynaklarla değil .
İşte bizler , el – ele verdik
,
Olduk bereket dolu ‘su .
Tümünü kendi adında yücelttik
;
Dağ , taş , toprak , su .
Ama benim işim topraklarla değil .
Dedim ya ! Sen – ben – o ;
yani biz
El – ele vermeliyiz , istersek
yüceltmek ..
Yoksa , boşu boşuna akıp -
gideriz ,
El- ele vermezsek .
Ama benim işim ayrılıklarla değil .
Ben bir suyum , sen bir dağsın
, düşünüyor musun ?
El- ele vermişiz ; o da oluyor
bir nur , bir ışık ..
Ovalara kentlere bereket yağsın
, düşünüyor musun ?
Fabrikalar aydınlık , evler
– insanlar aydınlık ..
ONDANDIR
Seninle ben değil ,
Seninle biz ikimiz
El – ele , göz – göze , baş
– başa ,
İyi şeyler düşündük ..
Gündüz – gecelerimizdi gece
– gündüzlerimiz ,
Evler – odalar ,
Pencereler , perdeler , saksılar
, çiçekler ,
Halılar , kediler düşündük
.
Sofralar ,
Misafirler düşündük ;
Gelmediler ..
Nerde ‘ler düşündük .
Türküler , şarkılar, şiirler
,
Kendince öyküler düşündük
..
Sen unutmuşun ,
Ben de yazmamışım ..
Şimdi dalıp dalıp gidiyor
,
Orda ‘lar düşünüyorum .
Arada yalnızlığımı anlamamışım
..
Üşüyorum .
ÇOCUKLARA
Yalan bile söylerken
Prensibim doğruluktur
İsterim ki ben
Sen de öyle ol çocuk
DURUM
Ben sonsuzluğa oynamaktayım
Burada da orada da
Onun için gözler
Ufacık bir noktayım
Orada da burada da
Sana göre kalmaktayım
Ona göre durmaktayım
Burada da orada da
Bana göre olmaktayım
OYUNLAR
Ne zaman
Bir kenara atılmış ,
Patlamış bir top görsem ,
Aklıma
Yarıda kalmış bir oyun gelir
.
Çocukluğumu düşünürüm ,
Büyüdüğümü düşünürüm .
Aklıma
Oyunun topsuz yanı ;
Başka bir oyun gelir .
ÇAN
Çocuklara her gün yaşam günüdür
;
Doğum günü yaşlıların hüznüdür
.
DO
Dün sabaha karşı kendimle
konuştum
Ben hep kendime çıkan bir
yokuştum
Yokuşun başında bir düşman
vardı
Onu vurmaya gittim kendimle
vuruştum
ADALET
İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu ?
Olur , olmaz olur mu ?
Ama , olmaz olsun .
SÜRÜSÜNE
BEREKET
Yalancılar , sevimsizler söz
dolusu .
Boş kafalar , ceketler , paltolar
, şapkalar ..
Sıfırlar , bönler , ahmaklar
, oburlar ..
Baksan , bakmasan göz dolusu
.
BIKMAK
Önceleri küçüktüm
İçinde ben kayboluyordum
Şimdi büyüdüm
Dışında sen kayboluyorsun
ALTERNATİF
Biri bir yerde eğer , bir
anda
İkiye bölünse neşeden
Seviniyorum içimden
Bazen o sevinen ben
Neden bin parça , kırık
Darmadağın oluyorum , neden
ÇİÇEK
Biri biraz geciktiğini söyleyecek
Bir çiçek bir yalandan geçecek
ÇİÇEK
KULLANMAK
Bir çiçek Kurtuluş ‘da otobüs
bekleyor
Bir kadına
Ya bir ölüye
Ya bir yalana gidecek
Çiçekler yalana bile boyun
eğerler
Ama en çok gecikmedir
Bir çiçeği üzecek
ONU
Gidenler oraya kadar
Gider
ler
Kalanlar buraya kadar
Kalırlar
Arada bir an var olur
Sanırlar
Bir an vardır arada
Onu bile alırlar
NON
ETİK
Karanlık çöktü , bahçemize
evlere
Karanlıkta görmeye yöneldim
Alıştırdım sonunda kendimi
Karanlıkta görmelere
Baktım kimileri de çevremde
Karanlık kalkmaya kalmadan
Karanlığa alıştılar
ÇİÇEKLER
NEDEN SOLAR
Bir çiçek büyüyecek
Bir satıcı onu kesecek
Sana verecek
Sen onu alıp gidecek
Ya bir kadına
Ya bir yalana
Ya bir ölüye verecek
Çiçek buna gülecek
Bir çiçek bir ölüye gidecek
De
Ölü sevinecek , ya da gülecek
Biri birine kendini gösterecek
Ve
Gecikince , elinde bir çiçek
Özür dileyecek
Gül , sen gül buna gül , gül
Bu gelenek , bu kural ,
Bu kadın , bu ölü , bu gecikmeler
Toplumsal
BİR
RÜZGAR
Bir rüzgar , işi esmektir
Kimi şeyi söndürür yanarken
O götürür , getirir
Bunu bilmez , eserken
Bakarsın bir şey alevlenir
Bir başkası sönerken
ŞUNSUZ
O söylemeseydi karşı çıkmayacaktın
Belirsiz duruyordun onsuz
Kitaplar da az değil
Ama konuşmak öte bir şeydir
Söyleyen söyler , durur ,
konuşur gider
Ve söylenenler
Sende uyanır olgunlaşırsın
, söylenenler
Göz demiştir o , ya da göz
demiştir
Ki artık elindedir bir göz
düşüncesi , bir göz
Bakarsın , kim bilir
Göz demiştir , elinde bir
göz fikri
Sende seni sen eden bir bakış
İyi kötü bir düşünce
O olmasa , o gelmese demese
Masanı kim masa eder
Yatağını kim yatak
Sen olmazsan , o güzellemese
,
Onsuzluğu bağırmayı vermiştir
Sana o
Bağır .
KÜRSÜDEN
İskender için
Tarih kucağında sen küçük
Çabucak düştün çocuk
Çocuk bahçesi değil
Okul sırası değil
Fırınların değil
Uzun zamanların yolların vardı
Bir can sıkıntısı erken
Geldi seni aldı
Oğlum , kim dedi sana
O kadar mutlu ol deye
Ne kaldı ?
DENİZİMİZ
Denizi sorguya çektim birden
Neler anlattı , neler , baktıkça
Biraz daha sıkıştırdım
Çıktı umulmadık şeyler
Deniz , o güzelim deniz
O götüren , veren , sevilen
Deniz , o güzelim deniz
O alırken , aldıkça sevilen
O veren , verdikçe götüren
Ve yitirdikçe yittiğimiz deniz
.
SUSMAK
Bir insan olsun
Olsun da burada
Bir insan olsun
Orada
Nerede olursa olsun
Bir insan
Gitse olsun , kalsa olsun
Giderse olan , gitmezse duran
Aranır bir insan bir insanı
Arar bir insanı bir insan
Söylenemeyor çok şey
Susmadan
İDİ
İlkin herkes var idi
Sonra herkes var idi
Önce söyleyecektim
Ardında unutma olmasa idi
Sonra unutacaktım ben de
Önümde anmak , bir yolsa ,
idi
Yol , götüren ya da getiren
Bir yol olsa idi
Kızın , bana kızın
Çünkü soğumak var idi
AĞANIN
MEZARLARI
Ağa altınlarını saklamak için
gömdü
Ağa saklayordu kendini altınlarına
Ağa öldü
Ağa gömmek için saklayordu
kendini altınlarına
Gömülmede buluştu saklayanla
saklanan
Ağlandı ağanın ardından
Bulunmayan altınlarına
Ağa paracıklarını sakladı ,
kaçırdı hep
Vermedi oğullarına , kızlarına
, damatlarına
Sabah erkenden çıkardı , atına
binip
“ Ben şöyle bir bakayım hele
“ ...
Ambarlarına , tarlalarına
, ağıllarına
“Yarın erkenden kente ineceğim
,
Yok yok sen gelme , sen de
, ben
Erken döneceğim ...” oğullarına
.
Ağa bir şey çeviriyordu , beli
, hep erken
“ Ben şöyle bir bakayım “
lardan dönerken
Çeviriyordu paralarını gömdüğü
altınlara
Ağa saklıyordu paralarını gömerken
Saklıyordu kendini
Altınlarına
Bir gün ağa öldü , gömüldü
, ikindi erken
Buluştu toprakta saklayanla
saklanan
Ağa kavuştu altınlarına
Ağlandı , hallaç pamuğu gibi
kazılan çiftlikte
Ağanın ardından
Bulunmayan altınlarına .
Mezarın yerinde anlaşmazlık
çıktı
Birbirine girdi oğullarla
damatlar
Hepsi birer mezar kazdı ağalarına
Altüst edildi topraklar
O yüzden bugün de ağlarlar
Ağalarına .
SICAĞI
SICAĞINA
Ben rüya görmem nedense
Ama seni gördüm düşümde ,
Uyanıverdim birden
Karanlığın kucağına ..
Olduğu gibi yazıyorum ;
Sıcağı – sıcağına
Uyandım ,
Ki her şey , simsiyah ve sessiz
.
Öylece kaldım ,
Her şey simsiyah ve renksiz
.
Kapkara kaldım .
Işığı yaktım , yazdım :
Tümü sen ‘li , tümü sensiz
.
Birden sen ..
Sarılar giyinmişsin ,
İki parça ( yani döpiyes )
Bir iskeledeyiz ,
Vapur kalkmak üzere ,
Telaş ardında herkes .
Gazete alıyoruz .
İskele sergisinden .
Sarılar giyinmişsin , ( tayyör
) ,
Bir beyaz gömlek , düğmeleri
sedef .
Önüne bakıyorsun
Yapmacık gülümseyerek .
( Beni görmüşsün belli )
Ama bakmıyorsun ( gülerek
) .
Sağ elinde çanta , tütün rengi
.
Sol elinde bir çiçek ,
( Olduğu gibi )
Bir sürü insan , ( birbirine
benzemiyor ) .
Bir sürü gazete , ( birbirine
benzemiyor ) .
Bir sürü haber , ( birbirine
benziyor ) .
Bakıyorum , yüzün beyaz , bembeyaz
,
Nedense .
( Ama güzelsin )
Bir yerde bir şey unutmuşum
Bense .
Sen vapura binip gidiyorsun
.
Ben ( binmiyor değil ) , kalıyorum
..
Gidiyorsun , kalıyorum ( nedense
) .
Görmemiş oluyoruz birbirimizi
.
Uyanıyorum
Karanlığın kucağına ..
( Hepsi olduğu gibi ) ,
bunları yazıyorum ;
Sıcağı – sıcağına .
SEVMEM
– SEVERİM
Ben uzun sözleri sevmem
Bir de uzun yaşamlı bunakları
Onlar da beni sevmez
Olmamıştır olacakları
Ben uzun anlamları severim
Bir de uzun yaşamlı yaşayanları
Onlar da beni sever
Olacaklıdır olacakları
HEP
Ben size hep bu şarkıları
Yalnız ben mi söyleyeceğim
Unuturum yeryüzünün yazdığını
Kalanları sana ona buna (
bana )
Hep ben mi göstereceğim
BİR
GÜN
Bir gün gelir
Ben sizlere benzemeyi bırakırım
Bir gün gelir
Ben sizlere
Gitmeyi – gelmeyi bırakırım
Bir gün gelir
Ben sizlere
Duymayı – düşünmeyi bırakırım
BİRDENBİRE
Ben birdenbire uyurum
Sen gibi
Birdenbire uyanırım ben
Evren gibi
DUYGUSAL
Sen ona bir gemisin yönü senin
yönündür
Bir sancısın geçerden denizlerini
özgür
O da bir ada olsun , sana
çevrili dursun
Dağının dağlarla , yüzünün
rüzgarlarla
Bağlandığı kendini sende çözülmüş
görür
Gemiler göründükçe adalar da
düş görür
İnsanlar nerede olsa bir orayı
düşünür
Derler adadakiler , şu gemi
bir gün gelse
Gitsek buradan öte , nereye
gideceksek
Bilseler gemiler de bir adayı
düşünür .
Nisan 1971
BİR
NEDENLE
Düşünmüş olduğunu
Bir insan değiştirebilir başka
Bir nedenle
Yaşamış olduğunu değiştiremez
başka
Bir nedenle
KORUR
Bir defter düşünüyor ,
Bir kitap uyuyordu ,
Kitabı uyandırmadım
Uykusundan .
Defter bana bakıyordu
Ben ona bakıyordum
Bakışlarımız
Birbirini çağırıyordu
Onun dediklerini anlıyordum
,
O beni anlıyordu .
O beni uyandırıyordu boyuna
,
Ben onu uyandırıyordum
Uykusundan .
Bu kadar yetmez mi ?
Ben onu sevdim ;
O beni dinledi hep
Birbirimizi aldatmadık hiç
.
Söyledim , söyledim ,söyledim
,
Anlattım ona , korudu beni
,
Unuturum korkusundan .
AÇI
Vuran der ki :
Ben vururum ;
Ya bilerek , ya da bilmeyerek
.
Vurulan da der ki :
Vuruldum ; ya bilerek ,
Ya da bilmeyerek .
SEVDA
Ben alev - alev yanıyordum
sevdadan
Yüzüm – gözüm – kulaklarım
sımsıcak
Sen üşürdün yumul – yumul
, bir kucak
Isındıkça ürperir , ısındıkça
sevdadan
Bir soba söndü birden mangal
küllendi
Sevdanın kuşları uçuştu dallarından
Gözlerindeki ışık gölgelendi
Susmalar esiyor karanlıklarından
.
DARI
Sevmek
Nokta almaz
Çocuklar .
Sevmeye nokta koyanlar
Sınıfta kalır .
Onun ,
Virgülleri vardır
Çocuklar .
Sevmek noktalanmaz ;
O , noktadır .
ACI
ŞARKI
Siz güzelliğinizi yitirmişsiniz
Sanki hiç bitmeyecek bilmişsiniz
Nasıl çıkıyordunuz , bir hatırlayın
Oysa ki bakın şimdi inmişsiniz
Bir sözü dinlemeden , anlamadan
Bir bakışı oluş tamamlamadan
Aşkın yollarında yalanlamadan
Sevdadan , vefadan silinmişsiniz
.
İYİ
MİSİN
Ne an yakınlaştımsa
İttiniz
Ve ne zaman
Geldimse
Gittiniz
Siz hep büyük
Ve önce
İdiniz
Gerçekten öyle oldu
Önce
Siz bittiniz .
AJAXİ
Bu güzel ayaklarınla
Bu çirkin acun ‘ a basma
Bundan sonra
O çirkin ayaklarla
Bu güzelim acuna basılmasın
Basmayın
Basmasınlar
OLGUN
‘DAN
Önümü sağımı göremiyorum
Bahçemi bağımı göremiyorum
Aralarında bir dost var ,
bakıyor
Ölü mü , sağ mı göremiyorum
KUŞKONMAZ
Kuşlar kanatları gereği
Uçtuklarından ,
Uçarken
Daldan – dala konduklarından
,
Unuturlar kondukları dalları
Unuturlar ama ;
Ağaçlar , çiçekler ,
Yaprakları gereği
Kuşları unutmazlar ..
Uçamadıklarından .
Kuşkonmaz , Kuşkonmaz ..
Seni seviyorum ,
Sen de biliyorsun ..
Kuşlar kondukları dalları
unutmaz .
Sen kuşlara iyi bir ders veriyorsun
.
Onlarla
Dallar kondukları kuşları
unutmaz
Gibilerden
Alay ediyorsun .
Konamadıklarından .
MADALYA
verilmemiştir
Siz ulu bir pınar gibiydiniz
Bazen kızgın , bazen serin.
Bazen de sevgindiniz.
Büyük mutluluklara da
Büyük açlıklara da
Sadalar verirdiniz
Unutulmaz ,
Unutulmamalı sesiniz
Hem iyi hem de güzeldiniz
Şimdi neredesiniz.
OLGUNLUK
Sekiz bin kerre dokuz
Dokuz bin kerre sekiz
Her şey ardında ise
Dün vardık , bugün yokuz
Dokuz bin kerre sekiz
Sekiz bin kerre dokuz
Önünde bir şey varsa
Dün yoktuk , bugün varız .
ANLA
Akıllı derler aldır
Deli derler aldırma
Derler ’i öngörürsen
Yok bakarlar adama
Derler ‘i son görürsen
Deli derler adama
Sen derler misin , ya da
Deyen misin , de bana
SEN
– SAN
Kulağına doğru eğilsem
Desem
Sen gülsen , gülümsesen
Kulağına doğru eğilsem
Söylesem
Sen dursan , bir düşünsen
Gözlerine baksam
Söylemeden sussam
Sen kaşlarını çatsan
Gözlerine baksam
Konuşmadan anlatsam
Sen kızsan
OZANLARIN
ÖLÜMÜ
Yaşam bir odadır , insanın
Yaşadığı yaşamadığı
Penceresinden baktığı
Anlayıp anlayamadığı
*
Ölüm bir kapısıdır o odanın
Duvarlarında yeşerip solan
Uyuyup uyanan zamanın
Açtığı kapayamadığı
*
Sonra birdenbire çıkan bir
Sessiz , susan , okuyan ,
düşünen , yazan
Sonra birdenbire dipdiri
Ola ki bir ozan
*
Oysa ki yaşam çok , ölüm bir
Oda çok , pencere çok , kapı
çok
Duvarlarında sayısız unutkular
yeşerir
Denir ki , sanılır ki ölüm
yok
*
Bakılır bir gün , ne bir günü
, hayır .. bir an
Bir kapı açılır , çıkar biri
, gitti sanılır
Aydınlanır yaşam , görünür
gelecek ve kalan
Ozansa çıkan , geldi sanılır
*
Yokluğunda ağırlığı , yoğun
, yorgunluğunda
Ozanların yaşamları süresiz
bir aşkadır
Anımsanan o sürekli unutulduğunda
Ozanların ölümleri bir başkadır
*
Ya dinlemiş ya söylemiştir
Ozan
Toplumun içinde yaşar , doğanın
dışında ölür
Adını vermeyen süresiz bir
aşkadır
Öyle ki
Belki doğmamış , belki de
ölmemiştir .
ADSIZ
ŞİİRLER
***
Ben size ne yaptım
Çağrı mı , armağan mı , ceza
mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler
yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi
gitmeyecek
Artık olan oldu
Gitseniz gitmeseniz bir
Ben de düş kursam da kurmasam
da
Aklıma yüzünüz gelecektir
Ben size ne yaptım ,
Ne kötülüğüm dokundu size
İnanın – hoş niçin inanacaksınız
–
Sizi şu ana kadar tanımazdım
İnanmak , bilmek yakışmaz
size
Karşıma çıkmayacaktınız .
Karşımda bir resim gibi şimdi
Kurmadığım düşlerin çizdiği
, siz
Hem gözüme hem düşünceme
Çakılıp kaldınız
Renklerinize ve biçimlerinize
Düş dışı gerçeklerin çizdiği
siz
Beni benden çıkardınız
Beni benden aldınız
Göz görmeye – görmeye
Bir uzağa bıraktınız
Kendime dönmeye artık çok
geç
***
Ben bir adam tanıdım
Yalandan korkardı
Hem dinlemesinden
Hem söylemesinden
Onun için
Uyursa
Uyanınca
İlk yalanı
Kendisinden sorardı
***
Sevmek bir karşıya uzanmaksa
Başkasına uyanmaksa uykusunu
Yalın yalın anlamaksa
Demirin pas noktasını
Ki yaşamaktır bu
Tomurcuğun sesini
Susularla bağırmasını
Duymaktır .
***
14.9.1980 , Pazar
Amma da kavgalar ederdik
Ne güzeldi
Barışık dargınlıklarımız
Bambaşka bir tadı vardı
***
Seviyorum eşit
Seviyorsun demektir
Doğrusu
Tam orada başlar
Yitirmek korkusu
***
Yanımdaydı , boyuna gidiyorduk
/ elimi tutuyordu .
Elimde renkli yazılar vardı
/ aldı / elleri kaldı
Şenlik değildi , şölen değildi
/ bir gardı ,bir limandı
Biz boyuna gidiyorduk / yok
/ düşleri kaldı
Saçları bakırdandı / gördüm
/ gülüyordu / sessiz /
Duymuyordum , hep görüyordum
/ gözleri kaldı /
Bizi tanımadıkları bir alandı
, zamansızdı
Herkesin tersine gidiyorduk
/ yüzleri kaldı /
Dudakları kımıldıyor , bir
şeyler söylüyordu
Şimdi
***
Bazı yüzlere başkaları yazılmıştır
Gülüşlerinde sıralarını bekleyen
Kapalı susmaları yazılmıştır
Kendi kendini kilitleyen
Konuşmak isterler ama neyi
kime
Yoktur ‘lar
İsterler bir yakınmayı açıklamak
Karşıtlarını kendileri doğuran
sorular
Bir yanıt ararlar
***
Ellerim kirlenir
Yıkarım ellerimi
Sözlerim kirlemez
Dinlerim sözlerimi
Yüzüm kirlenir ise
Yüzümü yıkar
Yüzüme bakarım
Ellerim kirlenirse
Ellerini sıkarım
***
Bekledim , bekledim
Sorsun istedim
Kendisini sorsun istedim
Sormadı
Dinledim , dinledim
Durmadı .
Sert mi yazdım , yoksa
Dursun istedim .
***
14.9.1980 , Pazar
Zaman her zaman geçti
O yüzden
Adları önemli değil o yerlerin
Şimdi
Apaçık görülüyor artık her
şey
Hep olan oldu
Önce ellerimi aradım
Bilen bilir
Bir şeyler söylerdim , ama
ellerimle
Ve yalnız gözlerimle görürdüm
Yetmeyen bir şey sezerdim
Dirilir – dirilir ölürdüm
Şimdi
Susmayı söylerken yankılanan
,
Eskilerde kalmış bir sözün
Duruvermesi
Bambaşka bir öyküye
Yolu açıyor .
***
Bir ömür boyu
Çekersin aşkı –ı sevda ‘dan
Yanarsın bir yaşam boyu
Yazarsın destan destan
Uzaktan yakından
İçinden dışından
Gelir
Bir bakışta okurlar
Sağolsunlar .
***
Ben indim taşıt gitti
Biletin işi bitti
Yeni yolcular geldi
Beni ayrılıkları itti
Yeni yolcular gitti
Ben kaldım , yolculuk bitti
.
***
Ben her şeyi bileceğimi bilirdim
de
Seni unutmasını bileceğimi
Bilmezdim
Söyledim de iyi mi oldu
***
Sen at mısın
Tepinen , hırçın , kavga eden
Çifteler mi atacaksın
Düşünmeden
Eskiden bile böyle olmazdı
Hakikat , realite , gerçek
Bu çukurları kim kazıyor ,
kim kazdı
Günden güne büyüyor her hendek
Bir at , ben de görüyorum
Durmuş bakıyor çukurun önünde
Düşünüyorum
38 tarihli bir tepenin üstünde
Bence , At bakacak ve üzülecek
Ya kendisinden korkacak ,
ya kendinden
At ya çukura düşecek
Ya da ölecek korkusundan
***
Bir duvar yapsalar
O duvara bir pencere açsalar
O pencereden baksalar
Bakanlar varsalar
Kendilerini bulsalar
***
Benim gibi düşünürmüş bana
Ama gene de beni anlamayormuş
Ben onun ben gibi düşünmediğini
biliyorum
Onu anlayorum
***
Bana vermek istediniz
Anlamamazlığa vurdum
Bana sordunuz
Unutabilir misin dediniz
Bana baktınız
Ben sustum
Siz de sustunuz
Sonra çok güzel bir cevap
vermiştim
Unuttunuz .
***
Bu taş bana düşmedi
Bu düş bana taş
Gel derim gel
Gel be arkadaş
***
Senin yokluğun benim yalnızlığımı
yapmaz
Yalnızlığımı çoğaltır
Benim yokluğun benim yalnızlığımı
yapmaz
Varlığımı anlatır .
***
Senin yokluğun benim yalnızlığımı
yapmaz
Yalnızlığımı anlatır
Benim yokluğun benim yalnızlığımı
yapmaz
Varlığımı çoğaltır .
***
Benim yokluğum senin yalnızlığını
yapmaz
Yalnızlığını çoğaltır .
***
Bura oraya uzak
Bundan olmasa gerek
Kazılan kuyular , örülen çoraplar
Ora buraya yakın
Çevrenize bir bakın
Sevmemezlik olmaz bu kadar
Gelin derim
Birbirimizi sevelim
Kendimizi kendimize kadar
O zaman ışıyacak mı , hayor
Şimdi ışıyor mı , hayır
O kadar
***
Gelmesen önemli değil , gelsen
önemli olurdu
Gelmemen benim büyük yalnızlığımı
doldurdu .
***
Bende gittim düşünmeden
Senin susmaların gibi
Sonunda saksılardaki çiçeklerin
tümü soldu
***
Bir sen varsın sendeki
Kendini olduğunca göremeyen
Bir de sen var bendeki
Seni olmadığınca gören
***
Giden adını bilir ;
Bilmelidir .
Gitmenin adını kalan bilir
;
Unutmadan bilir .
***
Yolculuk zor bir öykü ,
Çünkü
Ardında kor bir öykü .
***
En unutulmayacak bir yalanı
Ben kendime söyledim
Bir anda
***
Ya bu an gitsin
Tortusu yerinde kalsın
Ya da dursun
Anlamı bizden alsın
***
Bu gürültü neden
Sessizce sevmek ve yaratmak
varken
Sessizce bilmek ve görmek varken
Bu gürültü neden
Sessizce üşümek ve olmak varken
Ölümle yüz yüze yaşamak varken
Bu gürültü neden
***
Susmak ilk ölümdür
Saklama
Saklanma
Seni yaratmak içindi
Ona ölmeyecektin
Ona ölmeyecektin
Ona öldüğünü göstermeyecektin
Susmak ilk ölümü
Güzelliğin bağırdığı yerde
iyilik susar
Güzelliğin bağırdığı yerde
akıl susar
Güzelliğin bağırdığı yerde
düşünce susar
Güzelliğin bağırdığı yerde
her şey susar
Bunu bilen var bir de anlamak
Güzellik ne kadar bağırırsa
o kadar susar
Bunu dinleyen çok
Ya anlamak
***
Doğmak
Başlamamış gibi
Yaşamak
Yaşamamış gibi
Ve sonra ölmeden önce
Unutmak
Bitmeyecekmiş gibi
Anmamak
Bilmek ama kıskanmamak
Gün olup anlatılanı
Gün olup anlatanı
Anmak
Anlatamamak diye bir şey yoktur
Çünkü anlamazlar
Ama anlarlar er geç anlarlar
Bir kişi saklar
Bir kişi gelir açar yürekleri
Bir şamar atar
Bin kişi konuşmaya başlar
O bir kişi susar ve bakar
Ya tırmanırsınız
Ya da tırmanırlar
İkisi de bağlıdır
Bir şeye
Bir kişiye
Bir işe
Bunları bilmektedir bilmektir
Yıkılmayacak
Anlarsınız saklarlar
Susarsınız korkarlar
Anlamazlar mı , hem de nasıl
Öyle bir anlarlar
Ki
DÜŞÜNGÜ
Hepsinin gelmesini bekleme
;
Bir kişi gelmeyecek .
Sen alışmayasın diye ,
Korkmayasın diye ,
Düşünesin diye ..
Kendine yetmen için
Herkesin kendinden kaçacağı
yerde
Sen kaçmayasın diye .
Gelenler gitmeyeceklermiş gibi
..
Doğumlarda ölümlerde
Duyasın diye .
Bildiğini bildirmek için
Bilmeme ‘yi öğrenmelisin .
Tam kalasın diye .
Hepsinin gelmesini bekleme
,
Sen var olasın diye .
Bir kişi gelmeyecek ,
Sen , bir olasın diye .
PAY
Ben pırıl pırıl bir gemiydim
eskiden .
İnanırdım saadetli yolculuklara
.
Adalar var zannederdim güneşli
, maavi , dertsiz .
Bütün hızımla koşardım dalgalara
.
O zaman beni görseydiniz .
Ben pırıl pırıl bir gemiydim
eskiden .
Beni o zaman görseydiniz
Sizde gelirdiniz peşimden
.
Ama şimdi şu akşam saatinde
Son liman kendim , bu döndüğüm
,
Bilmiş , bulmuş , anlamış
.
Hatırımda , bir vakitler güldüğüm
.
Yoluna can serdiğim o kaçış
.
Şimdi , şu akşam saatinde
Dönüyorum görmüş , geçirmiş
, atlatmış ,
Denizlerin doymayan sahilinde
.
BEN
DE Mİ SEZAR
O merdivenleri bir çıkışım
vardı ,
Sanki aranızdan kaçıyordum
.
BUGÜN
VE BUGÜN
Öyle çabuk geçiyor ki günler
.
Hele sen de bir bak hayatına
.
Daha dün doğmuşuz sanki .
Yeni okula başlamışız ,
Yeni sevmişiz .
Öyle çabuk geçiyor ki günler
.
Hele sen de bir bak hayatına
.
Yarın bitecek sanki her şey
.
Yarın ölecek gibiyiz .
Daha doymamışız yaşamasına
.
Günlerimiz dün bir , bugün
iki .
Sakın bir şey bırakma yarına
.
Yarın yok ki .
ŞARKIM
Hey benim koca kafam.
Tadlar ağzımın içindedir ,
Duramaz .
Sesler kulaklarımın derinliğindedir
,
Uçamaz .
Kelimeler dilimin ucundadır
,
Kalamaz .
Hey benim koca kafam .
Altmış iki santimlik başım
..
Saçlar sakallar içinde ,
Erkek omuzlar üstündedir .
Bir bedenim var ki ,
Merd sevgiler peşindedir.
Aşklar içimde ,
İnsanlar yanımdadır .
Hiçbiri uzaklaşamaz.
Demir gibiyim onlarla .
Yok etmek isteyen yıkamaz.
Bak yüzüme , bak sözüme ,
Dünya kaçtı gözüme ;
Çıkamaz .
MESAJ
Ölebilirim genç yaşımda ,
En güzel şiirlerimi söylemeden
götürebilirim .
Şimdi kavakyelleri esiyorken
başımda ,
Sevgilim ,
Seni bir akşam – üstü düşündürebilirim
.
SANKİ
Bu bakış seni görmek içindir
.
Senden başka bir şey var mı
..
Denizlere bakıyorum , denizlere
..
Denizler bu kadar mı ..
Bakıyorum başka şeyler göreyim
diye ..
Tabiat ezilip büzülüyor karşımda
.
Manzaraların ömrü birer saniye
Bulutlar ayağımın dibinde
, sen başımda .
Yıldızlara bakıyorum , yıldızlara
..
Bir sen varsın benimle bakan
.
Ne oldu deyorum , öteki insanlara
..
Hani sözleri vardı , hayatı
aydınlatan .
TENTATION
Bana yaşadığın şehrin kapılarını
aç ..
Sana deyeceklerim söylemekle
bitmez .
Yıllardır yaşamamdan çaldığım
zamanlar
Adına düğümlendi .
Bana yaşadığın şehrin kapılarını
aç ..
Başka şehirleri özleyelim
orada seninle .
Bu evler , bu sokaklar , bu
meydanlar
İkimize yetmez.
ULTRA
Bir kelimeye
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim .
INCOGNITO
Seni görünce
Aynı anda geçer aklımızdan
Aynı düşünce ..
Bir duvar gibi aramızdan .
SENİ
SEYREDERDİM
Saçların uçuşurdu rüzgardan
.
Yanından seni seyrederdim
.
Güneş yakardı , deniz yanardı
..
Sen konuşurdun , dinlerdim
.
Gülerdin ..
Susardın , düşünürdün .
Benimle el – ele yürürdün
..
Yol biterdi .
Görmezdim seni ..
Zaman yıl yıl geçerdi .
Uzaktan , çok uzaklardan
Seni seyrederdim .
YÖN
Sen bana bakma
Ben senin baktığın yönde olurum
.
VIXIT
Gittim , vardı .
Geldim , yok .
Yıllar geçiyor
Bir türlü soramayorum .
MYTHE
Artık beni kimse yalnız bırakamaz
.
KOLAY
Farkında mısın ,
Değilsin kendi bahçende .
Kendinden değil ,
Kendini bu kendin sanışın
.
BENMİŞİM
Bana yakın geldin dedi ,
Sevdi
Bana yakın geldin dedi ,
Vurdu .
Adlarını sordum
İnsan dediler .
BAŞKA
FREKANS
Vurdun , acısı daha geçmedi
,
Biliyorum , geçecek .
Ama öyle ağır konuştun ki
ardından .
O , gittikçe gerçek .
DAĞIN
ARDINDA
Bu için – için oluşum ..
Ben seni bulunca ,
Sen de beni bulasın diyedir
.
BAĞLI
Beni öyle bir yalana inandır
ki ,
Ömrümce sürsün doğruluğu .
LAVİNİA
Sana gitme demeyeceğim .
Üşüyorsun ceketimi al .
Günün en güzel saatleri bunlar
.
Yanımda kal .
Sana gitme demeyeceğim .
Gene de sen bilirsin .
Yalanlar isteyorsan yalanlar
söyleyeyim ,
İncinirsin .
Sana gitme demeyeceğim ,
Ama gitme , Lavinia .
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme , Lavinia .
DEĞİL
Aralarından geçiyorum ,
Hiç kimse el – ele değil .
Herkes kendine dönmüş deyorum
.
Birkaçının içine bakıyorum
..
Hiç kimse kendisiyle barışık
değil .
Herkese kendini anlatıyorum
,
Kime kendini anlatsam şaşırıyor
.
Kendimi kime anlatacağım şaşırıyorum
.
Hiç kimse ilkin kendisine
alışık değil .
OYUN
Öğrenemedim gitti ,
Öğrenemedim gidecek .
Acaba oyunlar mı yalan ,
Oyunlar mı gerçek .
Demin bir şey vardı ,
Hiç belli olmadan bitti .
Buralarda biri oynardı ,
Belli etmeden gitti .
Bana öyle geliyor ,
Bütün oyunlar gerçek .
Yalnız şimdi bırakıp giden
değil ,
Bir başkası gelecek .
GÖRÜ
Ne iyi oludu , herkesin ,
... Ben yalan söyleyebilirim
,
ama sana değil ..
Bir , sen ‘i olsaydı ..
Ne iyi .
Şimdi herkesin bir sen ’i var
.
Yalan söylediği .
ANAHTAR
Konuşmak susmanın kokusudur
.
Ya sus – git , ya konuş –
gel , ortalarda kalma
Yalan korkaklığın tortusudur
.
Dürüst kaba ol , eğreti saygılı
olma .
ÇİZİK
Geleceğim , bekle dedi , gitti
..
Ben beklemedim , o da gelmedi
.
Ölüm gibi bir şey oldu ..
Ama kimse ölmedi .
BİL
Adının üstüne
Anılar koyma .
Sen mezar değilsin .
Anılar
Adının ardından gelsin .
Sen duvar değilsin .
***
Her insanın bir öyküsü vardır
,
ama her insanın bir, şiiri
yoktur.
***
Yoldan
geçiyordu , durdu .. Bir bahçe vardı .. Donuk adımlarla , adım – adım bahçenin
duvarına yöneldi ..
donuk
gözlerle çiçeklere baktı , baktı .. çiçekler sıcaktı .. donmuş bir sesle
bahçıvana sustu :
----
Bu çiçekler kesilecek mi ? bu çiçekler gidecek mi ?
Bahçıvan
dizlerine bahçeyi çöktü .. yüzüne çiçekleri döndü .. bir ışık yanmayordu
, yandı , söndü .. Elleri gözlerine baktı , gözleri ellerine aktı .. gözleri
ellerini gördü .. Elleri kördü .. sönen ışık yandı .. yanan ışık söndü
.. dün yağmur yağacaktı , gün doğdu , yarın yağdı , bugün dindi .. Ağlayacaktı
.. Kim anlayacaktı .
GELDİM
Beni çağırmadınız , kalkıp
ben kendim geldim .
Uzaklardan sizlere bir haber
getirdim geldim .
Bıraktıklarınızdan , unuttuklarınızdan
,
Sımsıcak – anılası günler
getirdim geldim .
Gömütleri andıran yapılarınızdaki
Yaşantılarınıza evler getirdim
geldim .
Tek – tek , ayrık – soluyan
bitkiseller yerine
Yüzyüze – dönük – gülen sizler
getirdim geldim .
Solarken suladığım , koparken
bağladığım ,
Ölürken canladığım sözler
getirdim geldim .
NOKTASIZ
Biri gelir sorarsa
Sana beni sorarsa
Gitti der misin
Gittiğimi söyler misin
Gidiyorum ben sana
Benimle gider misin .
EVRENSEL
BALLAD
Bir öykümüz olsa , duyan öyküsü
sansa ...
Öykümüz böylece dallanıp budaklansa
..
Bir sevi ‘den , bir övü ‘den
, o bizim öykümüzden
Giderek buluşan eller evreni
sarsa ..
Öykümüzde büyür büyüklüğümüzden
;
Herkes sevi ‘sinde evreni
kucaklarsa .
SESİNİZ
Siz gittiniz , gittiniz ,
gittiniz ,
Ben kaldım , kaldım , kaldım
,
Sesiniz kaldı , onda kaldım
.
Yöneldim yüzünüze baktım ,
Yöneldim gözlerinize baktım
,
Orada yansıyan bana baktım
.
Yalnızlığımı nasıl anlayacaktım
.
SESİN
RENGİ
Ne zaman nereye gitmedimse
,
Hiç kimseyi de incitmedimse
,
Konular birikti kendiliğinden
;
Ben ne kadar biriktirmedimse
.
ŞAKACI
Güler, gülümser bir şakacı
,
Güldürür , düşündürür ,
Arada – bir durur , gözleri
dalar ,
Neler söyler , neler susar
..
Yoksa , çok acı bir şakayı
Şakadan da olsa ,
Çok yalın bir karanlığa mı
saklar ..
Oynadığı oyunsa ,
Yaşamda oynadığı
Oyunu mu yaşar ..
Oyunda yaşadığı ,
Yaşamı mı oynar ..
Yaşarcasına , oynarcasına
.
Öyküler anlatır olmuşçasına
,
Sonunu mutlu bağlar ,
Gider evinde ağlar .
SUSMANIN
İKİNCİ YÜZÜ
Şimdi bütün anmalar bir susmanın
içinde ..
Şimdi bütün susmalar bir odanın
içinde ..
Anlatmaya bir sözcük , bir
bakış arıyorlar ,
Önce sakladıkları , bir adamın
içinde .
ÖTE
Benden , onlara benzer olmayı
beklemeyin ,
Ve onları yineler olmayı beklemeyin
.
Herkes yeniliğine varır ,
kendi kalırsa .
Kimseden bana benzer olmayı
beklemeyin .
FAL
Olacaksa olmaz da , olmayacaksa
olur ,
Kiminin yazısı o , kimininki
de budur .
Kimi ardından koşar , yetişir
zamanında ,
Kiminin önündedir birdenbire
yok olur .
Kimi bir yerdedir der , o gelir
oralardan ,
Kimi bildiği yerde bildiğini
unutur .
Biri oraya gider , o orada
bilerek ,
Biri hiç anlamadan yoluna
çıkar durur .
Kimi aradığını yitirir aradıkça
.
Kimi de arayandır , aranan
onu bulur .
BOLERO
Birisi biri için ,
Bilerek , bilmeyerek ,
Her biçimden bir anlam ,
Her anlamdan bir biçim
Beklemiştir giderek ,
Bekledi , bekleyecek ,
Birisi biri için .
O belki de gelecek ,
Belkide gelmeyecek .
Birisi biri için
Gelecek , gelmeyecek ,
Sürecek için – için ,
Ama hiç gitmeyecek .
Hep başlayıp yeniden
Ve de hiç bitmeyecek .
DEĞİL
Senin olduğun yer , sana göre
değil ,
Duyup dinlediklerin sana seni
der değil ,
Benim sana dediklerimi onlar
sana unutturmayor ,
Çünkü söylediklerim benzeri
sözler değil .
VARI
Kazandıklarım bitti , yitirdiklerim
kaldı .
Söylediklerim yitti , dinlediklerim
kaldı .
Bir bilmek ülkesinin düşün
– ili ‘ne vardım ;
Öğrettiklerim gitti , öğrendiklerim
kaldı .
ÖZET
Seni büyük buldum , anladım
,
Seni güzel buldum , korudum
,
Seni küçük buldum , uyardım
,
Seni yakın buldum , uyudum
,
Biri yanlış idi , unuttum
.
AKIL
GÖZÜ
Seni bulmaktan önce aramak
isterim .
Seni sevmekten önce anlamak
isterim .
Seni bir yaşam boyu bitirmek
değil de ,
Sana hep hep yeniden başlamak
isterim .
ANSIZIN
Ben sensiz olanlara seni aratıyorum
,
Ben sensiz kalanlara seni
yaratıyorum ,
Seni saklayacağım , seni yazıp
– andıkça
Kendimi çoğaltıyor , seni
kuşatıyorum .
Unutturmayacağım , seni yaşatacağım
,
Kendimi çoğalttıkça seni kuşatacağım
,
Her zamanda , her yerde sen
bende yaşadıkça
Sen evreninde saba seni aratacağım
.
SICAK
ŞARKI
Ne zamandır bir şeyler var
, birikiyor azalarak ,
Yüzünüze , sesinize , sevginize
sakladığım .
Azaldıkça parıldayor gözlerimde
, bakma , bırak ,
Yüzünüze , sesinize , sevginize
sakladığım .
Bakmasanız azalacak , birikerek
azalacak .
Bakarsanız daha da az , ama
daha , daha parlak
Bir şey ’ler var , dinlerseniz
, duyarsanız ,sizin sıcak
Yüzünüze , sesinize , sevginize
sakladığım .
OLMAYACAKSA
O gider buralardan , sen döndüğün
bir günde ..
Aranırken onu sen başkaları
yüzünde .
Işık olur tararsın karanlıkları
bir – bir ..
O güneş gibi parlar , sen
söndüğün bir günde .
Yaşamın aramakla olgunlaşıp
yitmiştir ;
Kocaman bir ağacın tek bir
yemişi gibi ..
Karamsar bir öyküdür , bir
sence değerlidir ;
Yalnız masal ulu ‘su bir dağ
ermişi gibi .
SENDEN
Seni , senden de yakın , yalnız
ben tanıyorum ,
Sana , seni en sıcak bir ben
anlatıyorum .
Kimse varamaz senin ben kadar
yakınına ;
Çok zamanlar kendimi sanki
sen sanıyorum .
Sena seni anlatsam , anlatırım
kendimi .
Sende seni ararken kendimi
arayorum .
YANIK
Ağladığımı gör deye ağlamayorum
;
Ağladığım için ağladığımı
görüyorsun .
GÖRMEDİM
Uyudum uyandım , seni görmedim
,
İnandım , aldandım , seni
görmedim .
Acıktığım sofralardan aç kalktım
,
Seni nasıl aradım , nasıl
aradım ;
Anılarıma baktım , seni göremedim
.
YALNIZLIK
Ben hep senin çağrını çaldım
,
Senden sessizlik yanıtı geldi
.
Gelecekten beklenen ses yerine
,
Geçmişin anısızlık anıtı geldi
.
MOLİERE
İÇİN
Bir oyunla örtülüydü o yalan
,
Ağlanacak güldürüydü oynanan
.
Çevresini küçüklerin sardığı
Gülmelerin arkasında ağlayan
,
Aldanmamış aldatılmış bir
insan .
PALYAÇO
Ben birisini öldürecektim
,
Ama kimi öldüreceğimi unuttum
.
Ben kin güden bir kişi değilim
..
Yazık , kimi güldüreceğimi
unuttum .
Ben bunları size bir – bir
anlatacaktım .
Ağlatırım korkusundan ağlayacaktım
.
PAGLİACCİ
Unutmayı öğrendim , unutmayı
unuttum ,
Unutmaya giden unutmayı öğrendim
.
Bir yalan hazırladım , ilk
başkalarından duydum ,
Yüzüme susanlardan konuşmayı
öğrendim .
KAN
GİBİ
Niçin bırakmazlar bizi insan
– insan ,
Seni de , beni de kırdılar
insan – insan ,
Ben onun kırıldığına kırıldığımdan
,
O da benim kırıldığıma kırıldığından
.
Bırakmadılar kırılalım insan
– insan ,
BURUK
O zaman bağırdım durdum onlar
Konuştukça benim susuşum kadar
.
Şimdi durup durup bağırıyorum
,
Sustuğumca konuşuşum kadar
.
Yakın – uzak açılardan çağırıyorum
;
Neden böylesine uzaktalar
.
BAŞ
Susmalar düşünmenin yoğunluğunda
erir .
Söylemler dinlemlerin büyüklüğünde
erir .
Suskulara gizlenir korkularla
yalanlar .
Bilmemeler bilmenin yorgunluğunda
erir .
Böyle değiştirilir uydurular
,
Yaşlar yetişmişliğin olgunluğunda
erir .
YÜK
Bir öykü var sakladığın ,
Bir öykü var , ardında duran
,
Bırak onu , uyansın .
Şimdi sen bir anı düğümü önünde
Duvarcana uzanıp duran ,
Taşlaşmış yükünle uyuyansın
.
BİZİM
Yalan , bizim dilimizin değil
,
Uzun , bizim yolumuzun değil
,
Az , bizim yazgımızın değil
,
Öz , bizim dışımızın değil
,
Ya hiçimizin , ya hepimizin
Bazı bazımızın değil .
ÖĞRENİ
Okullarda okudum , iki ders
arasında ..
Sınavlara çalıştım , iki ders
arasında .
Kazandıklarım yitti , kafam
yerine geldi ;
Yaşamımı sürerken iki ders
arasında .
KARŞI
İnsan yaşantısını bölen başa
karşıyım .
Uygarlıkta , ben sevgide yavaşa
karsıyım .
Onca bağırıyorum , bağırıyorum
onca ;
Uyuşuk bakışlara ve savaşa
karşıyım .
KUTULAR
Ellerinde kutular , renk renk
, boy boy kutular ,
Ne buldularsa onu kutulara
koydular .
Ne mi güzel , ne mi tek , sırası
gelir bir gün
Açıp bakarız diye kutuyu doldurdular
.
Bir büyük sofrada mı , bir
yüce şölende mi ,
Biz de açıp çıkarırız , bir
kutu uydurdular .
Kutular doldukça taştı , açtılar
kutuları ,
Kendilerini aç – aç kutularda
buldular .
Kutulara koyanlar doymaz açlıklarını
,
Kendi açlıklarıyla kendileri
doydular .
AŞK
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık
gibisin ,
Kocaman denizlerde ender bir
balık gibisin .
Bir ısıtır , bir üşütür ,
bir ağlatır , bir güldürür ;
Sen hem bir hastalık hem de
sağlık gibisin .
O
VAR
Gözlerimin önünde
İlginç bir yaşam sürdürdü
.
Anlattı , dinledi , güldürdü
,
Ölümü düşünmüyorduk ,
Düşündürdü .
ÖZLEM
Bir gece ,
Gecede bir uyku ..
Uykunun içinde ben ..
Uyuyorum ,
Uykudayım ,
Yanımda sen .
Uykumun içinde bir rüya ,
Rüyamda bir gece ,
Gecede ben ..
Bir yere gidiyorum ,
Delice ..
Aklımda sen .
Ben seni seviyorum ,
Gizlice ..
El – pençe duruyorum ,
Yüzüne bakıyorum ,
Söylemeden ,
Tek hece .
Seni yitiriyorum
Çok karanlık bir anda ..
Birden uyanıyorum ,
Bakıyorum aydınlık ;
Uyuyorsun yanımda ..
Güzelce .
YALIN
Her seven
Sevilenin boy aynasıdır .
Sevmek
Sevilenin o aynaya bakmasıdır
.
ANMAK
UNUTMAK
İki tür nokta var
Biri önüne ve ardına bakar
,
Biri ardına bakmaz ,
Ardını noktalar .
İMİŞ
Ben bir ayna idim
Baktılar , baktım .
Gördüler , baktım ,
Baktılar gördüm .
Ne düğünler , ne doğumlar
,
Ne ölümler gördüm .
En çok yalanlara öldüm .
Kırdılar ,
Kırıldık artık .
Ben bir ağaçtım
Baltalandım .
Yonga yonga yongalandım ,
Yongalarda yandım ,
Mangallarda , sobalarda ,
Yangınlarda yandım .
Budaklarla budaklandım ,
Cilalandım , boyalandım .
Yaktım , yandım ,
Yaktılar .
Yandım artık .
Ben bir çağlayandım
Bir ırmağa aktım ,
Irmak oldum
Bir dereye vardım
Dere oldum
Bir nehire vardım ,
Nehir oldum
Bir denize vardım .
Hep baktılar ..
Aktım artık .
Not:
yonga =kırıntı , küçük parça
ÇAĞRI
BALALDI
İçimiz dışımıza kolay yansır
,
Saklasak saklamasak .
Önyargılardan uzak
Eğilip içimize baksak ..
Dışımız içimize yansımıyorsa
Bir şey var ya da yoktur
İkimizden birinde .
Biri öbürünü ısıtmıyorsa
Bir de içimize baksak .
Belki derinde , taa derinde
.
Sen benim yerinde
Ben senin yerinde
Unutulmuş olabiliriz ;
Birbirimizi uyandırsak ..
Desek birbirimize
Haydi kalk
Gidelim yerklerimize ;
Belki birbirimizi bulabiliriz
.
YALNIZLIK
I
Yalnız kaldınız sanırsınız
,
Biliyorum .
Yalnız bırakılmışsınız ,
Biliyorum .
Ötesi yok .
II
Ötesi var :
Yalnızlık
Müziğin bile seni dinlemesidir
.
Yalnızlık
İnsanın kendine mektup yazması
Ve dönüp – dönüp onu okuması
Yalnızlığın da ötesidir .
KARANLIK
HEP KENDİNE GİDER
Aydınlık
Karanlığa gider ,
Seslenir :
Gel karanlık ,
Der ,
Seni aydınlatıyım ;
Görsünler ,
Sende ışık pırıltısını .
Karanlık
Açmaz kapısını ,
Bu çağrıdan ürker ,
Ses vermez ..
Bırakıp pılısını pırtısını
,
Çeker gider .
Nereye gittiğini
Karanlıktan kimse görmez .
GÜNBEGÜN
Benim mezarlarımda ölü yok
;
Hep yaşamış olanlar var ..
Anılarımda bir yer
Dinmeksizin acıyor ,
Günbegün ,
Bundan .
Güldüğümü görenler
Bana bakıyor ,
Görüyorum ..
Ağlasam geçer ,
Biliyorum ..
Ağlanmıyor .
DUYGUYA
TAŞ
Duyguluysan işin zor ,
Yaşamda yeniksindir .
Duyguluya sor ,
Ona aşkları da acı verir .
Hep bir karanlığa uyanır ,
yalnız :
Düşleri gerçekleri , gerçekleri
düşleridir .
Aldatsanız , aldansanız ,
O hep bir karanlığa uyur gibidir
.
Hiç ölüsü yoktur ,
Herkes , her şey anısındadır
.
Geleceği geçmişin gözünden
okur ;
Hep bir yangının bacasındadır
.
Gülerken bir düğündür , acı
– son ‘lu ,
Aldatılara uğurlayan gelinlerini
.
Bir çocuk bahçesidir , renk
– renk balonlu ,
Savaşlara uğurlayan bebeklerini
.
Sinmiş her şarkıya , her uyanı
‘ya , uykuya ,
Ölümün yaşayan kardeşidir
.
Hep sezer , sezdikçe duyguluya
Yengiler de hüzün gelir .
ÇİZİM
Ben bir ağacın resmini çizdim
,
Hiç kimse için ..
Daha ne yapraklarını yapıştırdım
,
Ne de adını koydum
Yemişlerinin ..
Onu
Bir anlama yakıştırdım .
Adınıza büyüyor belleğimde
ağaç ,
Başka ağaçlar doğuruyor ;
Büyümeyi bölüşüyorlar gölgelerinde
..
Dal – dal , yaprak – yaprak
öpüşüyorlar ..
Çizmez olaydım , bizi soruyorlar
..
Dönüp bizlere bakıyorum :
Dövüşüyorlar .
***
Yaşam öyküleri , sanıldığınca
karışımsız değil , karışımlıdır .
Her bir yaşam öyküsü , öbür
yaşamların parçalarıyla tamamlanır .
***
ÖĞÜT
Okulda , anladıkça başaracaksın
.
Yaşamda , başardıkça anlayacaksın
.
Gelecek mutlu – mutsuz , inanmasan
da ;
Gözlerin yaşardıkça anlayacaksın
.
AĞLAMAK
Ağlamak
Bazı acılara yetmez
Bazı ölümlere
Örtüsüdür bazı acıların
Örter , örtülmez
Savurur bir süre
Ağlayanlar sevinmeli
Sevin ağlayabiliyorsan
Acılar art arda dinmeli
Durur bir nöbetçi gibi
Durur bir bekçi gibi
Zamana gülmeli - gülmeli .
Sevin ağlayabiliyorsan
Unutmanın kardeşidir ağlamak
Uyur uyanır yatağında duyguların
Düşüncenin kucağında hep çocuktur
Ağlamak .
DÜN
ODAMI TOPLADIM
Nasıl da hiç sezdirmeden birikmiş
yanyan ‘larca
Kalem kalıntılarından , bozuk
çakmaklara kadar ,
Oyuncak parçalarından / bir
sürü şey / kutularca ,
Hangi kapının olduğu unutulmuş
anahtarlar .
Unutulmuş , anılmamış , bu
unutum ‘lar , anım ‘lar ,
Onlar da mı uçuşurlar bütün
bunlar atılınca .
Artık uyansalar bile bana
uzanamaz onlar ,
Dağılınca , toplayınca , yerimize
alışınca .
Zamanında olmalıydı atılımlar
, katılımlar ,
Ne ben onları anların , ne
de onlar beni anlar
Bir bütünmüş yarımlaşmış karşısından
bakınca .
Bir düğme , ki iliği yok ,
sökülmüş bırakılınca ,
Sedef bir çakıymış ama , kırık
ucu paslanınca ;
Camları kırık gözlükler hangi
gözlerle bakarlar .
SENİ
SAKLAYACAĞIM
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda , çizdiklerimde
,
Şarkılarımda , sözlerimde
.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni
,
Yaşayacaksın gözlerimde .
Sen göreceksin , duyacaksın
Parıldıyor bir sevi sıcaklığı
,
Uyuyacak , uyanacaksın .
Bakacaksın , benzemeyor
Gelen günler geçenlere ,
Dalacaksın .
Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır ,
Harcayacaksın .
Seni yaşayacağım , anlatılmaz
,
Yaşayacağım gözlerimde ;
Gözlerimde saklayacağım .
Bir gün , tam anlatmaya ..
Bakacaksın ,
Gözlerimi kapayacağım ..
Anlayacaksın .
***
Bir şey olmasaydı yazmak olmayacaktı
..
Başka bir şey de olmasaydı
Silmek olmayacaktı .
***
KALMAK
TÜRKÜSÜ
Daha gidilecek yerlerimiz
var
Şu sohbetinizi dinler gideriz
Coştukça şarkılar , türküler
, sazlar
Rakı mı , şarap mı , içer
gideriz.
Geçse de umudun baharı yazı
Gözlerde kalıyor yaşanmış
izi
Kimseler kınamaz burada bizi
Ne varsa hesabı öder gideriz
Söyleyecek sözü olan anlatsın
İsterse içine yalan da katsın
Yeter ki kendinden , bizden
söz etsin
Yalanı doğruyu sezer gideriz
Neler gördük neler bu güne
kadar
Daha gidilecek yerlerimiz
var
Bizi buralarda unutamazlar
Kalacak bir türkü söyler gideriz
Sevgiye var olduk sevdik sevildik
Kavgalara girdik öldük dirildik
Bir anlam fırını içinde piştik
Anlamlı güzeli sever gideriz
.
YALNIZ
‘IN DURUMLARI
*Yalnız ‘ın
Sakladığı bir şey vardır ;
Boyuna yerini değiştirir ,
Boyuna onu arar ..
Biri bulsa diye .
*Yalnız
Sürekli dinleyendir
Söylenmemiş bir sözü .
*Bir sözde söylenmiş bir yalanı
Bir gözde okuduğundan
Bakmaz kendi gözlerine bile
.
BÖLÜM 1
***17
Deniz dalgalı ..Durulmasını
bekleyorlar . Açılmak için . Bunlar akıllı kişiler .
Deniz dupdurgun iken açılmışlar
.. Dalgalar çıkmış .. Boğuşmuş , bitkin dönüyorlar .. Değerli kişiler
***21
Tam önüne bakan başını vurur
.. Tam havaya bakan ayağını .
***22
Güneşte herkes gölgesini görür
.
***25
Gerçek değer : Gelmesi boşluk
dolduran değil , gitmesi boşluk yaratan .
***33
Güneşe gözlerini dikip bakarsan
gözün bozulur .. gözlük takıp bakarsan güneş bozulur .
***39
Dün sana “ evet ” demiştim
. Bugün de dememi bekleyorsun . Sen değişmemiş olabilirsin dünden bugüne
..
Ama ben ?
***40
Söz verdim :
Bir süre geçti . Deyelim ki
tuttum sözümü .. Yalnız sözümü tutmuş sayıyorsun beni .. Ya , o günden
bu yana kendimi tutuşum ? Bence önemli olan bu .. Sence de bu olmalıydı
.
***74
En umutsuz pilot bile ileriye
bakar .. Umuda bakmaz .
***75
Umud daima insanın ve işin
arkasından gelmeli önünden değil .
Umuda göğsünü değil sırtını
dön ki iş yapabilesin .
***82
Ben senin inanan mı , yoksa
inanmayan mı olduğuna bakmam . Olaylar içindeki tutumuna , olaylar karşısındaki
davranışına bakarım ilkin .
***89
Ey sokak ! Sen bozuk ve çamurlusun
.. Seni düzeltmelerse de geçeceğim .
Ey adam ! Sen bozuk ve çamurlusun
.. Seni düzeltmeden geçemeyeceğim .
***96
Özür dilemekle bir yanlışınızı
düzeltebildinizse bilin ki o yanlışınız küçük bir şeydir .
***127
Düşümde aşk ile karşılaştım
.. İnsanı arayordu .
Uyandım , insan ile karşılaştım
.. Aşkı arayordu .
***132
-- Seni yitirmek istemem .
Senin benim o0lmamı bu yüzden istemeyorum .
Aptaldır bu .
-- Beni yitirmeni istemem
. Senin olmak istemeyorum bu yüzden .
Bu aptal bile değil .
***134
İnsanlar , gelmeleriyle yalnızlıklarını
dağıtanları severler . Gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık
olurlar .
***159
Aşk başlangıçta her insana
verilmişdi . Kimileri bunu uygun bir duruma sakladılar .. Bir gün baktılar
ki gitmiş : Gitmiş ..
Kimileri de boyuna oynadılar
.. Bir gün baktılar ki :
Gitmiş.
***182
Geçmiş .. Bakmasan da var
. Bakma .
Gelecek .. Bakarsan yok .
Bakma .
Önüne bak .
***184
Geçmiş , hep varmış gibi olmalı
. Olmasa da olur .
Gelecek , yokmuş gibi olmalı
.
Gün ilkin böyle olur .
***186
Rüzgar yelkensiz de olsa gene
rüzgardır . Ama rüzgarsız yelken bir bezdir .
***205
Hava soğuk .. Titremelerim
bana eski iç sıcaklığımı hatırlatıyor .
Sıcaklarda o hiç düşünmediğim
.
***264
Dostluğunu belirtmeden örtüyor
..
Düşmanlığını bildirmeden gülüyor
..
Kinini göstermeden büyütüyor
..
Bu insan bütün bunları saklayor
saklamasına ama .. Kendini geciktirdiğini neden hiç düşünmeyor .
Bir insanın “ gelecek “ e
en kötü uzanışı : Kutu olarak ..
***270
Dostlukta olsun , sevide olsun
“ kendini saklayan “ bir şey bulur mu , bulamaz mı bilemem ... Bildiğim
şu ki :
Kendini bir şeye saklayan
, o şeyi bulduğu zaman .. Kendini bulacak mıdır acaba !
***273
İyi dost dedi ki :
Sana her şeyimi vereceğim
..
Büyük dost dedi ki :
Sana her şeyimi anlatacağım
.
***283
Güzel konuşuyorsun , konuş
, şu karanlıkları kov .
Güzel konuşamayorsun , konuş
karanlığına gömül .
***290
-- Bu kadar bilgiyi nasıl
edindin sen ?
-- Başkaları konuşurken onları
dinlemedim , düşündüm yanlarında .
***305
İçini benden gizlemeye çalışanın
bana saygısı olabilir .
Benim saygım bana kapanmayana
.
***392
Bana yalnız güzel yanlarını
gösteriyor : Güzel .
Bana kendini olduğu gibi gösteriyor
: Gerçekten güzel .
BÖLÜM
2
***23
Bir çizgiyi yanlış mı çizdiniz
? o sizin çizginizdir artık ; onu doğrultarak düzeltemez ve değiştiremezsiniz
.. Ancak bir başka yenisini çizersiniz .
***27
Ne zaman , nasıl , nerede
duygusallığa düştümse hep ondan kurtulmak içindi çabalarım .
***74
O günden bu yana hiçbir heyken
şişmanlamadı .
***98
Unutulanlar nereye gidiyor
?
Hatırlananlar nereden geliyor
.
Yaşamak diye bir şey var .
On yıl önce olsaydı . Herkes
bunu söylüyor .
Demek ki yaşanan şu an ‘ın
değeri bilinmedikçe herkes on yıl sonra gene “ on yıl önce olsaydı ah !
“ diyecek .
Şu önümüze bir baksak . İlerimize
değil , şu tam üstüne bastığımız yere , zamana .Sonra gene on yıl önce
olsaydı demeyelim .
***127
Bir işe umutla atılan , umuda
atılmıştır ilkin , işe değil .
***134
Ne bekleyorsun . Kurtarıcı
bekleyorum . O boyuna geçiyor , görmüyorsun . Hem sonra sen neden kurtulmuyorsun
da bekleyorsun .
Mart 1970
***150
İnsanlara , sevdiğim için
saygı beslemem . Onlara saygı sağlamak gerektiği için çok kızarım . Küçüklüğe
, korkuya düştüklerinde isyan ederim .
***179
Durum bu
Senin ya da benim suçum var
, ne çıkar bundan .
Durumumuz şimdi anlaşmazlık
olduktan sonra .
Suç senin olmuş , ya da benim
, ne çıkar .
***213
Çalışma başarının değil ,
yaşamın bir parçasıdır .
***215
Sevi , insanın daha büyük
, daha öte bir yere çıkmasına varır ..
Orası yalnızlık da olabilir
.
***218
Sevilenin yanlışları görülmez
Sevilmeyenin görüntüsü yanlıştır
.
***247
Ben ben derken kendi adıma
konuşmayordum .
Sen derken de anımsadığım
sen değildin ..
Hep bir düşünce bir fikirdi
dediğim .
***248
Beni anlamadan , benden yana
olsan değeri yok , bana karşı da olsan .
***249
kendini anlamadan beni , beni
anlamadan kendini bir yere koyamazsın .
***250
beni sevmeyeni de severim
ama beni anlamayanı sevmem .
***251
Birbirinize kızın , birbirinizle
kavga edin , yumruk yumruğa yüzlerinizi parçalayın , gözlerinizi patlatın
, kulaklarınızı koparın , saçlarınızı yolun , derinizi parçalayın , tekmeyle
kemiklerinizi kırın . Yalnız ananızdan doğduğunuzda olduğunuz gibi kavga
edin . Yalancı , ek bir araç kullanmayın . Mendil bile olmaz .
Ama ne olur sakın bir insanı
gönülce , gözce , dilce , ruhça kırmayın .
***320
Kötünün içinde “ iyi “ hiç
bulunmayabilir . Ama en iyinin içinde de “ kötü “ bulunabilir .
***349
Gerçeğin hiçbir türü neşe
vermez .
***371
Biri bir yalan söyler durumu
kurtarır
Biri de bir doğru söyler ,
durumu batırır .
**372
Yalan söyleseydim bana incinecekti
.
Yalan söylemedim . Gitti .
***374
Hiç kimse diye biri vardır
.
Kandırmayan , kandırılmayan
.
***376
Bir dostuna , ben sana darılsam
sen çok şey kaybedersin değil mi ? diye sor .
Alacağın cevap onun içinin
dışına vuruşu olacak ve sendeki onu ile ondaki senin orantısını ortaya
çıkaracaktır .
***379
DOST VE DÜŞMAN
Sen düşmanlarını kendin yaratıyor
ve hücuma geçiyorsun . Yenilince ağlayorsun . Yenince ağlayorsun .
Kendine derin üzüntüler istiyorsan
, dostlarını da kendin yarat , onlar daha da korkunç olabiliyorlar.
***380
DOSTLAR
Benim sizlere ihtiyacım yok
.. Sizlere ihtiyacım olduğu kanısına ihtiyacım var .
İşte bende yok ettiğiniz o
kanı .
***382
Herkesin bir dostu olmalıdır
en azından ..
Aldanmak , aldatılmak , yalan
söylenmek , kınanmak için .
***399
Neler yaptığını değil ;
Sen bana “ neler düşündüğünü
“ söyleyebilirsen , ben sana “ ne olduğunu “ söyleyebilirim .
***479
Davranış ve düşüncelerini
beğendiklerimiz vardır .
Bir de beğendiklerinin davranış
ve düşüncelerini benimseyenler vardır .
Birincisi dostluğa götürür
ya da aşka .
İkincisi kişiliğin silinmesine
götürür . Ondan sonra aşka götürmüş ne çıkar , götürmemiş ne çıkar .
***642
Onun güzelliğini herkes görüyorsa
o bence az güzeldir .Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir .
Onun güzelliğini yalnız ben
görüyorsam bu sevgidir . Yalnız ben biliyorsam bu aşktır .
Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır
.
***697
Korkaklar saklar . Aptallar
sorar .
Korkmayan örtmez .Cesur söyler
.